112
Yorum
177
Beğeni
5,0
Puan
8826
Okunma


"Bedenin yükünü ayaklar taşır, ruhun yükünü yürekler."
"Satırlar uzadıkça siz yazıyı yazmazsınız artık, yazı sizi yazar... Ruhunuz her sözcükte biraz daha soyunur. Her cümle, yeni bir düğümünü çözer yüreğinizin...
... ve yazı ele verir yazarını... Can Dündar"
Hoşcakal kalem(im).
-Eskiden
Çocukluğumun sesiydi mavi-
şimdi
içime bir An kara düşerken
mermer bir boşluğa çıkıyor caddeler
nereye baksam müebbet giymiş mahkum gibi bir boşluk...
ram olurken sessizliğin menzilinde
acının dili nar-ı semum.
eksik birşeyler var bu şehirde
anlıyor musun çocuk!
hayata geç kalmışlıkta
kana kana içilen bakraç dolusu bir hüzünde
yanıyor içimin ormanları
gecenin kıyısın(d)a t-aşınırken yetim sözler
güneşe küs harfler düşüyor kalemin ucuna
sıvası çatlayan yaşamda birbir dökülürken düşler
mezar taşlarının gölgesinde ağıtlar yakıyorum
karşıda bıraktıklarıma
yüreğimin dergahında
bocalıyor tüm sözler
dibine vuruyorum izmaritin acı tadında
sığındığım şiirler yalnızlık...
koşarken zamanın peşinde ömür
anamın iğne oyalı çiçekli yazmasının ucundan tutunup
asılırken ömrün eteklerine
şubat ayazı kurutuyor gözyaşlarımı
bir son bahar d üşüyor avuçlarımda
minik bir kız çocuğu ağlıyor içimde...
bilir misin!
su kirlenen gözleri yıkamıyor
bazı tablolarda renkler hep gri-siyah
hep ıslaktır...
boşver!
inadına sığınalım sarı yalnızlığın avlusuna
şiirin gökkubbesinde anlatalım çömez yaşamı
kaçalım içimizdeki başkentin sokaklarına s aklanıp
uyanmayalım inandığımız rüyadan
-Ölürken yaşamak nasıl güzeldir kim bilir çocuk
Hadi onu anlat-
5.0
99% (186)
2.0
1% (1)