0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1712
Okunma
üstün körü şiirlerimi ıslıklar lodoslar
her kafiyenin ahengine cümbüşüne bodosla
daldırdığım fikrimin algısına tek hüküm
çek hüsranı çek yükü tekrar nerş ol rodostan.
dizelerin ay döngüsünde asılı kaldım
tutuldu dilim mevta halim, yasımı kaldı?
yaprak gibi dökülüyor penceremden günlerim
gün doğar ya gözlerine, an o andır kasımı kaldır.
namümkün gözümde hodfüruşluğun
şairlik neyime gerek gözünde kaç kuruşluğum?
alnının ateşinde gizlenen satırlarım var benim
ve söyle bu kaçıncı şiir tutuşup uçuştuğun ?
hissiyatımı kamaştıran keman eflatunu
ene mağrip, şu gökkubbe ilahir eflak onun
cismin nârı aşk amma kristallerden umutlarım
kutbun azap, garbından kinayeli Etna’at onur.
tam şuan el avuçtakini harcamalı
çar çur ettim gençliği fütursuzca parçaladım
ne bir adım geri ne ileri
ben beni bilenim ey yar bir basma parça kalıp.
kokunun nefesime sinmesi tek arzuhalim
dalga dalga hiciv düzdüm mesafeleri yaksa bari
ve bir gün kollarımı adımlarken kaybolasın
bağrımın derinlerini hoşnut etse şapşal halin
Dün eşim, bu gün karartan güneşi
Ben olamadım iki cihanda olsun gayri gül eşin.
Sesimin ağlayışı gözlerimin haykırışı
Hıçkırıkları boca ettin sonbahara gün eşik.
bunca hicve yalvarışa afili hafi denektim
algımın farkında Halep biraz da nabi demektir
silinmiş nüshalarıma asılların çelmeleri
silüetten bağımsız aşkın son demlerine dem ektin.
Burada Yahudilere Sallıyoruz ;
penceremi süsleyen mozaikler
ipek tenini koruyan koza ipten
kalan isiyle genzimi kavuran gavur
bronşlarıma ilaç vari roza hitler.