0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1705
Okunma
çağrılarına yuvarlandım metrelerce sürüklendim
ta fizandan ayaklarıma mürekkepçe sürüp geldi
parçalandı derin, elde urbalarca kemik var
kan kusan şu bademciklerime doğru sürüklen diL/k
sürüklen ki dol rutubetli odalarına meğilimin
şakağıma doğru şeytan dolusu merminin eğilimi
ne malikiyim artık, ne durduracak mecalim var
ateşe meftun şakaklarım kovanla dolu beyin inim
alevi buza sicimlersen, elim eline yardırganır
ekvatorum mevsimine, mevsimime kuzey sen
etme, bu yolda kaybettim yedi düvelli kadırgamı
deniz sıcak, ateş serin ve bir hayli yüzeysel
harflerim zemheri sayf ve bir hayli okunaklı
tenine yerle yeksan olsun, tuz buz olsun dokun aklım
ağlayan kafiyemin sükûta erdiği an bu an ve;
hizbe betnimin akan çatısı.. bu bir hayli dokunaklı.
Kimsem yok. Olmayan birini, koklamak gibisin.
Pek dengesiz bulunduğum şehrin nehri, debisi
kıvılcımlarımı serpiştirip seviştiğim toprak
tıpkı geçmiş gibi, tıpkı geçmişte ki gibisin...
kavrulup, hamdım piştim yandım tahribe
dayandım acına, geçip gitti her şey gibi
savrulup hamdım, piştim sandım takriben
bir cehennemim, senden olan her şey dibim
güne ay, sana ayın on dördü kadar uzağım
kirpiklerin cezb ediyor günaha davet tuzağı
ve o vakit şevke gelip öpüyor damarlarımı dudağın
kanım örüyor ilmek ilmek yaralarıma tuz ağı
bir öğlen vaktinin bunaltılarıyla sık ardım
buz tenin ipek derimi ilmek ilmek sıkar mı ?
bilinçaltından ellerinle toparladığın şu beynimi
dağıtmak isteseydim eğer ki kurşun sıkardım
gel o kurşunun ışıldayan aksi ol turkuaz ’ ım
nazarda elalemin dili pür nâl olsun nutku hazzı
ulaştım köklerine ferşim arşın arşın kazı, yazık;
midemin kaldıramadığını buyur ediyor hazım.
ki kustum ölüm günümü, gel ölümü öldürelim
şakaklarıma mermi gerisin geriye döndü geri
son valsi bu avın avlanmasıyla doğru oranda
ateşlenen alnımdan ilham alıp yandı, söndü derim..
//Nârdanadam.
5.0
100% (1)