Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Zele
Zele

dik durabilmek

Yorum

dik durabilmek

( 4 kişi )

1

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

1857

Okunma

dik durabilmek

dik durabilmek





Yükseklik korkusu aşağıya dikey
Kuş bakışı bakılan bir göl
aslında uygun bir kap olabilir
Seni yutacağını düşündüğün duvarda bile
boşluğu doğrudur ...
neresi bos değil, degilmi?
Nerede mutluluğun?
Yoğun bir derede
Gelecek sonbahara doğru düşmede

Dayanabileceğin bir şey varmı?
Bütün bir evren zamanın mezarı
sana karşı ...

senin üstüne açılmıyor yanlızca gökler
etrafında, içinde

Gazel

Sessizliğin arkadaşı
Bırak rüzgarı
Ondan bahsetmek “rutin bir günün tüm ayrıntılarını sonsuzca yaşamaksa eğer bu benim için şiir olabilir" mesela
Duvarlar trompet çalıyor, müthiş bir çığlıkta
Sen, odaya atmaktasın kendini hemen
ne sessizlik ve ne korku.

Ama ölmek
bir büyük yorgunluk olabilir
Bir akşam,

Ve bir itirafi gerçeğin.

Bir kadın ki etine dokunuş çok hoş olabilir
Ve bir iskelet var orda, bir beyin, bir yürek, sayılı imkanlar, sayısız arzular ve bir son. Hayat bisiklete benzer, düşmek istemiyorsanız hareket etmek zorundasınız
Ve dünyanın dengesi, çarkı feleğe benzer: size pas gelir, komşunuza banko, ama dönmektedir feleğin çarkı, bu gün mutlusunuzdur, yarın biraz hüzünlü. Doğanın kendi dengesi vardır, oysa siz hemen mutlu, zengin olmak istersiniz, ama doğanın imkanları sınırlıdır, bu sınırlı imkanlarla sınırlı sayıdaki insanların sınırsız sayıdaki isteklerini tatmin etmek mümkün değildir. Onun için sabır etmesini ve her şeye rağmen gülümsemeyi öğrenmek gerek. Çünkü bir şey eğer öyleyse, öyledir!

Bir iskelet ki sürpriz bir biçimde sıcaklığını kaybediyor
Ve tuz çağırır
Gri mağaralarına

Belki tura bataklıkları med cezir seferlerinde
Sızıntı geliyor sessizliğe
Ve her yerde bizi takip eden
Ensest bir anne gibi.

Çok iyi canavarlar biliyorum
Gözler hassasiyetle dolu oturup da bilincinize
Ve bileğinizde
Kanlı pençeleri

Bir akşam
Her şey, kan gölünde mor evrende
Kayaçların kendi yörüngeleri çılgınca
Uyanacaklar

Vecd halinde bir adam
Kutsuyor gölgeleri
Ve yürüyor bir sonsuzluğa
Ormanlara

Sona ermeden önce
Hiç bir şeyi sevmiyor artık

Ve iki nesne içinde
El örgüsü bir hayat

Ve gizlenmede
Sevmek için yine

Her şeyden çok gök gürültülerinden korkan bir kadın,
Bir fuardan dönüyordu
sarı ve siyah çantalarında ciğer var
zengin bir fuardan dönüyordu kadın
ağır siyah elbiselerinde bahar

Aniden, bir flaş gökyüzünü ikiye bölüyor
Sonra her yerde ateş soluyan bir at
Yavaşça, gökler toprağa hicret ediyor
Onun sabırlı başı asil bulutları izliyor

Titreyerek bekliyordu
İşte geliyor ve düşüyor ellerine
Acımasız gök gürültüsü,
Ve hep yangın soluyan at
İniyor sessizce yere

Ölüme engel olamıyor hiç bir şey, iste sana bir sır!
Yumurtaları ve kümes hayvanları.
Nedir ki:
Yeryüzünde olmak?



Nedir ki:
Güneşe eşlik etmek?

Ve yine :
Nehirde yüzmek?

Açık olan şu:
Yaralananlar var!

Bir aralık öpüştüğümüz insanlar
Ve elleri hep özlenenler
Omuzları bin parça, ciğerleri karbonmonoksit soluyan çürümüş böbrekler
Otuz yaşında yaşlı, yirmi yaşında ölü
Gözleri yaşıdır bir adamın
Bizi açıkça yaşayan yaşı
Çanak çömlek bulaşık bol
Beyaz parçalar kırık taşlarda
Bir çok beyaz parçalar var
Bulaşıklar beynimde
Ve çocuğumun bazı kırık dişleri.
bir sürü kase var ortada,
Gözler, yumruklar, çığlıklar.

Bir çok kahkaha ve çok fazla kan
Masum insanları terkeden

Çiçeklerin arasından geçin ve iyice bakın:
Sonunda mezar bulunmaktadır.
Değil yüz daha, ama bir yığın halinde,
Karşısında ayakları ile.


- Onlar da
Çiçek tercih ederlerdi
Mezarın bir kenarında,
Hava ve kalın hafifçe
Bacakları - Bir kadın
Yatıyor üşümede

Genç bacakları kadının
Siyah çoraplarda
Ve kalçaları kadının
Sonsuz uykuda
Genç arzuydu bir zamanlar
şimdi bir hiç
Hızlıca iskelete dönüşüyor yaşayanlar

Öyle kesin ve zor
gerçek iskeletler
Ayrıca, kütle
Çamur da.

İçinizden hangisi ister
Uzanmak onların aralarına

Bir saat, bir saat ya da iki,
Sadece saygı için.

Yara nerede?
Cevap ne yapar?
öfke nerede
?

Burada
Eğlenmek yok
Burada ya da orada
Dinlenmek yok

kalanlar
Kalacaklar
Bu vücutlardan

Taşta olmayan
Duvarda, toprakta olmayanlar
Ağaçlarda bile olmayanlar
Sürekli hep titreyenler, nerde yaşarlar?
Yani içimizdeler





İnsan onuru dik durabilmekte ogul
yada çoğalmak toprağın onurunda
çünkü toprağın onurudur insanlar
onurlu ortak bir yanlızlıkta beklemekte










Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (4)

5.0

100% (4)

Dik durabilmek Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Dik durabilmek şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
dik durabilmek şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aleyna Altın
Aleyna Altın, @aleynaaltin
4.9.2012 17:18:48
5 puan verdi
cok hoş bir eser==========kutlarım....


İnsan onuru dik durabilmekte============
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL