11
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1749
Okunma

gülmez oldu ben-i nuh
bir kutuya hapsedildiğinden beri martı sesleri
duymaz oldu –görmez
düşlerindeki yoksul yengecin kıskaçlarını sevmez
kapandı metrekarelere nuh yitti
bir mısra içre bin sözcüktü bildiği
haydin yağmurlarda yakıp yıldırımlarla yıkayın beni diyebilirdi
-demedi
bir heykeldi hapsedildiğinden beri
bir kutuya
ol kükreyen kedinin asi yelesi
çok ırakta bir okyanustu nuh çevrildi
avuç avuç toprak sundular avuç avuç gökyüzü
genç oğlanlar cesaretini terk etti bakireler bekaretini
savaş oldu yıkım oldu kan oldu dişler bilendi
kılıçlardı inledi kalkanlar delindi
ekmek uğruna bir dilim
bir tutam ot uğruna tanrıdan vazgeçildi
duymaz oldu ben-i nuh –görmez
rüyalarındaki biçare kaplanın gözlerini sevmez
yaşanmıştı nuh tadına bakılmış pörsümüş
dile gelsindi gayri ölü erenler
bir garip cariyeydi recmedilip diri diri gömülmüş
bir duru ırmaktı bir doru küheylan
bir derebeyiydi
hasmının kafatasından mey kadehi biçmiş bir tiran
anneydi rahminde evreni taşıyan
meczuptu
pirdi
gözü dönmüş haramiydi
üç gün üç gece okyanusları mürekkep akıtan
duymaz idi lakin ben-i nuh –görmez
hayallerindeki nacar papağanın dilini sevmez
asılsız bir rivayetti ahir vakitte ben-i nuh bir yalan
kendi üzerine kopmuş bir fırtına bir tufan
gülmez oldu bu yüzden
duymaz-görmez-sevmez
kovdurduğundan beri ruhunu
acun denen şu cennetten...
5.0
100% (21)