13
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
1795
Okunma
Üç kesik turna sesiyle göğe
Dokunup sağır kalıyoruz
Demek ki buymuş ömrümüzde
Tek duymamız gereken.
-Adının harflerinden geliyoruz Ceren!-
Yüzüne sürdüğün gül suyunu
Yüzümüze sür diye.
Adın ki
Gölgede kurutulmuş lavanta çiçeği
Yedi cennet uykusundan
Yedi kez ölerek uyanmış
Yanarak gövdesi duanın nefesinden
Ve bu yeryüzü cehenneminde
Kuş gölgelerine sığınmış
İpince bir ses.
-Ya Sin-
Adın nereden başlarsa şimdi
Oradan başlar sözlerim.
Adın ki
Helak olmuş bir kavmin tek inananı gibi
Gözlerini Araf’a çevirerek yaşamış cam kenarlarında
Baş harfini paramparça içinden çıkararak bir çocuğun
Eylül’lere çizdiği...
Buğularda iz sürmüş tarçın kokan parmağıyla
Her seferinde
Kendi izini kaybetmiş.
Balkonda Hicret var
Yerden göğe…
Çok kırıldım.
-Su zambağım-
Perdelerini açma bugün!
Bir acı dünya çığlığı gibi
Üzüm yaprağına değdi rüzgar
Korkarak yumdum gözlerimi.
Ey kırağıyla örtülmüş çocukluğumu uyandıran!
Adına dokundum.
Adın oldum.
Ve Hz. Musa’nın baktığı dağa eğilerek
Ve Hicret’in geçtiği Şubat betonlarında bırakarak bir yanımı
Bir kez daha yalvardım:
Lütfen!
Dilimde yarım bırakma adını.
kıyıdaki adam
5.0
100% (22)