1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1181
Okunma

Bir yenilgiyle başlıyor hayatımız
yaprakla yağmurun ayrılığı meselâ
damla ile ay ışığı gibi irkiliyoruz doğarken bir birimizden
hiçkimse gibi serpilirken etrafa
nasırlı ellerde kavrıyorsun yerini benim
bir yerlerden sökülmüş bir tohum
rast gele başlıyor hayatımız
kendini parçalıyorsun bir kıvrımında hesap vermelerin
diri bir yağmurda birikiyor nazlı yangın
silkiniyorsun vuran her damlayla
Kırk yaşına vardığında uzun bir yolculuktan sonra
Çok az seyi seçebildiğini anlıyorsun aslında
Bu hayatın yüzde kaçı senin
Kenarından yiyorsun yahninin ama
Sensin aslında senin kurbanın
Pilavın tuzlu çıkıyor çayın sekersiz
Ve birden tuzu şekeri hiç sevmediğini hatırlıyorsun
Hiç bir şeyi aslında sevememekten muzadaripsin
Boşuna ödediğin biletler, fotoğraflar, kartlar, ödünç yolculukların
Krediler, bankalar
şimdi yeniden başlasan vakit geç
Eski gömlek yeni bedende yorgun
Kızıyorsun her şeye, her kese
Eski bir senden yeni bir ben’e dönüşürken
damıtılıyorsun
başkalarının derdiyle başlıyor işimiz
başkalarının başkalari ile kurduğu bağlantıyı
düzeltmeye çalışırken buluyorsun kendini
eski sürü insanından yeni egoist insana
aşka dair diyorsun ilk anda
ilkönce hesaplarda çıkıyor açığımız
uzak iklimlerin
kokusu gitmediğimiz şehirlerin
bir irkilmeyle kabarıyor hafızamızda yoksullukları
sonra bir ayrılık düşüne dalıyoruz
bize ait olan ne kadar uzakta
başkalarının yokluğu ile başlıyor hayatımız
başkalarının başlangıçları gibi de sonsuz
yasasız namussuz başlıyoruz hayata
dışımda yaldızlı gök içerimde yıldız pak
üstünde idam gömleği ile başlıyor hayatımız
insana dair hiç bir şey bana yabancı değil
her şeye aşina başlıyoruz hayata
aşk yazılmamış olsa bile ismimim üzerine
öykümü dağlara ben kendim yazarım
elinin kiriyle başlıyoruz hayata
bir şeyler sona ermiş gibi yeni başlayanlara
bir yara kapanıyormuş gibi karıncalanıyor
aglayarak başlıyor hayatımız
sonra küsüyoruz hep birlikte.
tavizsiz duruşunda zamanın.
ardımdan koşuyor soluk soluğa.
bir kelimeden diğerine ödünç yâr olmuşum
daha çok yaşarızda dalıp gidiyor gözüm.
Erkenden yaşlanarak başlıyor hayatımız
yıllar yıkıntılar biriktiriyor
birde darlanmış kelimeler
adalet ilginç bir kavram
insan katil olurkende adil olabiliyor
eger idamın gerekçesi varsa.
Doğruyum çalışkanım paşam
Oysa birileri hep sınıfta kalıyor
Birileri dört nala kavağa tırmanırken
Bir yer bulamadı adalet duygusu bende
içinde hakim ellerinde kan
dışarda kanun dışısın
üstünde katil
altında mahkumsun yüreginin
başkalarının dişleriyle başlıyor hayatımız
biraz kırılmışız
başkalarının ağzıyla yanıyor canımız
ayran içmeden ayrı düşüyoruz
ve devam ediyor başkalarının hınçlarıyla cehaletimiz
düşman diyorlar, saldırıyoruz
başından yenik başlıyor hayatımız
incecik su yolu her yere ulaşıyoruz
toprağa doluştuğumuzda
habire tek başınayız.
Hep aynı isimle başlıyor hayatımız
Önce çoluk çocuk diyoruz
Sonra çabucak ölüyoruz
hepimiz, aslında ne kadarda adaşız
sonra mezarda böcek oluyor, su oluyoruz
bir çiçeğin dallarına yürüyüp sonra
gül açıyor öfkemiz
oradan bir çılgın kıza ilham oluyoruz
bitti derken küllerinden ne güzelde yeşeriyoruz
artık deli oğlana kalıyor mirasımız
hayatta hiç bir hesap sen’inle bitmiyor
ve hatta kapanmıyor hesaptaki bu açık
mesela ben çıkıyorum sen giriyorsun
bir sıfır malup başlıyoruz oyuna
veya bir sıfır galip
hayat nerden, nasıl, baktığından çok
orda ne gördüğünle ilgilidir
ve hep sen kalıyorsun ardımdan
yazılmamış olsa bile bahtıma
ben yazarım seni ismimin üstüne
ellerimi bırakıyorum vedalarına
ellerimle okşuyorsun sevdiğini
yada ben senin isminle seviyorum her şeyi
5.0
100% (5)