Bahçemde dindar bir bahçıvan iddia ediyor pilotmuş
Tasviri güç göğün ve çim gibi budanmaz diyor o sular
Doğuş ruhun noktalı virgülü devam bekler
Zor değil;ölürsün






Ve mümkün değil kötülüğü budamak uzadıkça çim gibi







Kulübeyi göremedim
Çok öncesinde yağmur sisi parçalar sanıyordum
Ülkemin gözaltında intihar edişini sevdim
Sözle yürümez gemilerin iç kanamadan ölümünü sevdim
En çokta sivil ruhların cenaze törenlerinde forma giymesini sevdim
Şekle gidişte önem vermelerini inanın çok sevdim



Anadolu nun tüm ergenleri âmin derken dua bitimlerinde
Daha doğmamış ışıklar gördü gözlerim
Ölü yıldız sürüsü dedim onlara mahya ışığı sandılar
Ritmik bir ezanda duvarlara imrendim
En çok öylece duruşlarına itaat etmeyişlerine imrendim
Uyuza yakalandığım geceler yırtarak göğsümü kaşıdığım geceler oldu
Tanrı kelamını yarıda kesince söndü mumlar; uyudum
Ve kolay değildi gerçekleri uyandırmak bedeni uyandırmak kadar








Ben size Tanrı yok demedim hiç görmedim dedim





Yanlışlıkla idam edilen sürülerin
Kemikten salıncağında büyüdüm
Geçmişi hayranlıkla değil sorgulayarak okudum
Omuzlarımda yükselmiş bir nesli sansürlenen yüzlerine rağmen buldum
En çokta deja- vu yaşayan toprakları ıslak olanları








Organik Aydınlar Devrimi



Astronomik özgürlükler gördükçe çırpındı bülbüller
Madeni titreşimleri can kulağım duydu
Vatan gibi sağır
Ulusal imgeler yığını kimselerden değildim
Somut değildi gerçekler hissetmeden mümkünü yoktu anlamanın
Tanrıyı ispat etseler kısıtlanırdı haksız ölümler hatta ihanetler





Yüzüme mücadele demek Hapishane Defterinde imza demekti



Yargıdan söz edersem eritmem gerekti buzları
Şiddetin sağlam ayaklarına Çöpteki Çiçekler yeşertmem gerekti
Başkasının ölümüyle nefes aldığım inkâr edilmeliydi
Bir kelime için




Çocuk dudakları tüfeklerle öpüşürken
Etken kemikken beşikten mezara
Siyasal bir cinayete cinnet süsü verilirken
Güneş doğardı sınır dolu topraklara





Çekinmezdi genişlemekten Sonsuz Cinnetler karanlığa








Kulübeyi sonunda gördüm
Boğulmuş şehirler vardı tahtadan bir havuz içinde
Korkunç suratlı balıklar yazıyordu suçu ve cezayı ve savunulmuş adaletsizliği
İnsan eti yemiyordu balıklar o yüzden korkunç suratlıydılar









İnsanı


Üstümüzdeki bulutlar
Acı- mutlak bir tarihe hayran kalanlar yiyordu
Tuvaldeki bembeyaz güvercinleri dille kovmak kolaydı
Eve-et demek özgürlüğün tasviri
Edebi bir yığın küldür özgürlüğün tasviri; anlatırım

Ve mümkün değil Balyozlu bir İktidar ı kovmak edebi dille