kalın taşları ayak izlerime kazındı
sarışın bir kız aşık
dünden kalma yemenisi ıslanmış
mostar incir kuşlarının mekanı
ölüm melekleri terk-i diyar eyledi



odam sen kokuyor
gölgen sindikçe şafağa yakın uyanır can
kimse bilmez
kimse duymaz tıkırtımı
yalnız mari uğrar demli çayıma
ve
zerdali reçeli



kurşun döküldü dalgana
uzun ayakların kurban seçildi
ne aşk uyardı seni
ne de kutsal su
beyaz bir türkü çalıyor şimdi boşnak usulü
ve
sevişiyor mari kadın gibi



mostar sinanın gamlı gözdesi
ağlama duvarı kıskanır kanlı yaşını
kızıl rüya linç edilirken topun ucunda
bosna direndi iblis’e



mari soyun
keten gömleğin açık kalsın hafiften
avcum terli
gövdem buz kesiyor
hane başı boşalım savaşları yaşanıyor
kadın ve erkek
arsız
cabbar cengaver



mostar
mari martına emanet
bir de
kadife yorganım
kış vakti kopardı hınca kıyamet
olgun
ve dolgun
gezinirdi memesi üstelik yarı çıplak











estir türkünü
ayaz vakti yakıcıdır bosna...










lamour