beynim örümceği kıskanıyor
şeffaf ağı kadar gücüm yok salıdan beri
kır katır mı
yoksa
kırk satır mı satışa çıkardı beni
keşmekeş tavrım korkutuyor kedimi
sütü kesildi emilmeden




ayna ayna söyle bana
kim kaldı geriye mazi furyasından
hani yağız delikanlı nerde fahriye abla
sakızlı lokumu dilim çekiyor nesli tükendi çocukluğun
üç katlı evler bitti
şimdi gök deliniyor yalaka düşler ile




ne vardı doğmakta
neden açıldı kapı suretime
masum karanlık hoştu en azından aşk yoktu
gözyaşı
kimlik kaybı yasaktı
evvel zaman hikayeleri çilek kokuyordu
şuan
yapay yaşam kayıtlı belleğimde
kaç vakte kadar düşer ölüm
bir
iki
belki de üçü görmez bedenim




damalı kırlangıç
gaganda sakla beni inan konuşmam
göç sadece
soğuk yenilsin kanatlarında
gıkım çıkmaz dilsiz kalırım her sortide




yağmur ıslat kahve kalıntısı eteğimi
sökülmüş uçları
kim bilir uzanır tanrı ruhuma
sıcak kıvamı soyunur sevişir damlası
rab unutma beni










kör olasım var
veya
köprüleri kırmak tek vuruşta...








lamour