öznem infazda
kurşun deliği kadar kara
kan misali sıcağım
dokun yeter
ayrılığın durağı kırdı taşları
egzoz dumanı dolarken ciğerime
vasiyetimdir
gerdanıma dizilen firuze


beyoğlu bozuldu
pera’nın mistik havası satıldı düzene
boğazın levreği neslini harcıyor zengin sofralarında
rüyalarımı arala
soğuk terlerin esiriyim


beyzadem
ada sefalarımız uğruyor hatrıma
yaşamı sevdiğin kozalağın kahvesi
faytonun tıkırına ilişmiş sevişmeler
dokunmadan
ürkek sokulmalar özetlerdi boşalımı
saçlarım öksüz hazan mevsiminde toprağın çekiyor
ecelin süresi yaklaşıyor limana
az biraz bekle


robadan elbisem ağardı
veda’nın gazabı yapıştı renk uyumuna
lakin
incecik belim buruştu yaşlılığın hediyesi galiba
akşamın tadı kalmadı nurum
kanuna üzülüyorum kavuşamıyor makamına
sabah karşı kapanıyor elam
hayaletin uğurluyor belkide aşka


yazgıma alınmıyorum
inan


biliyorsun
aynı ruhun çocuğuz
şarkıların düeti
rüzgar gibi geçti sinema perdesi
vuslatı erken eyle tanrı
zihnim korkutuyor geceleri


tek kişilik odamın kokusu
şahit narin naaşıma
arala mahşerin kapısını

mutlu son..






lamour







Değerli seçici kurula ve ruhlarıyla satırlarımı onurlandıran sevgili dostlarıma teşekkürü bir borç bilirim

yüreğinize selam olsun..