Bütün insanlar gümüş tepsilere uzanmış
kurban İbrahim’e sığamamış
zaman
boynuma sızan afrodizyak
paslı tenekelere ektim yaktığım limanları
sırça köşkün delikanlısı
şahsi sevişiyorsun tehlikeli yalanım
ucu kırık yazarların sahte soytarısı
oyalasana beni aç bir kurt gibi yırtayım atmosferi
keşke

Bu kül bana ait değil
yaktığım efkar devrik Sovyetler dağınıklığı
adetindir baş ucu mektupları
hadi
çıkıp gidelim köklenen sardunyam
soluksuz okunacağız belli finali ağlamaklı

Bedenim kirli gömleğini çıkarıyor
çiçek pasajında o son dubleyi içmeyecektim
sarı laleli
beyin oğlu eski İstanbullu
ustura ağzı yaşıyor ekşi orospu
kulağıma düş tutarım sesini puantiyeli sevgilim

Git başımdan
mükemmel değiliz ki frengime laf sokuyorsun
sevgim acıyor
azı köküne biber ekmişler
son baharın en akıllı kişisi Tanrı unutmaz
Eylül’de kalkar mezarlar

Kadın kadın gibi olmalı meme uçları yanık
adam erkekliği ihtişam
bir nefeste çıkarım yokuşu nergis uykulu
cinayetleri gizleyin
geyşa değilim sonuçta para üstü kalsın

Sonu gelmeyen bir vasiyet hazırladım
sayın Tanrıya kalsa hepimiz mecburuz ölüme
değilim
kazığa oturacağım gelecek misin ?

Avutma kendini
inan sarhoş değilim hatırlıyorum sakalını
anlattığın anadan üryan masalı
sırt üstü yüzeceğiz Nuh’un tufanında
çıplak gusül
son nefsimin mimli ajanı
beklemekten bunaldım sokaktayım çıplak kedim ile
kalk
gel anne
içimde yumuşak bir oğlan var


Pia
hesaplaşma zamanı geldi
silme kırmızı ruju

unutma

Eylül’de kalkar mezarlar ...