4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2582
Okunma

sargısını çıkaran bir taşı gördüm
büründüm rüzgârın esnemesine
zehrin içinde kaç zehir var, kaç öksüren şey
sordum demiryolunda ağlayıp
raylarıyla yankılanan insana
işte bendim bir ıslah olmaz uykuya söylenen
içim eski yaralar güzergâhı
herkese uğrayabilir ve sorgulamaz yara
okuma yazma bilmez kimsenin ağrısı
eli diken tutan bir gülden gelmiştir yolu
yetiştirir kanamasını akşama
sesi tarih kusan bedestenim zaman burcunda
dilim sayıklamanın şimdiki lehçesi
dudak dudak üstüne gelebilir ve okunmaz tat
ama tüm nehirler suyunu süsler aşkın
kapalı havalarda azar kalp romatizması
camın konuştuğu bir kırıklığın üzerine
sargısını çıkaran bir aşk
ne kadar iyileşebilir?
5.0
100% (7)