11
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
2937
Okunma

zaman tünelini seyrederken mehtabın kıyısında
belki de;
bu defa başka diyerek;
ibadet ederken aşk’a
alnıma çizilen çentikleri siliyordum.
tertemiz an’ları
yedekliyordu us’umun kıvrımı
yorgun düş/tü ayaklarım
yine geç kaldım.
saçlarına hüzün takmamıştım çocukluğumun
kum taneleri doldurduğum delikli iskarpinlerim
yol alırdı gün/eşin batan kızıllığında
ezan çiçekleri okunurken ömrümün
sevgi ekerdim gözbebeklerimin her katresine
aldırmadan uçurumun yarım kafiyeli işvesine
imbat güvercinleri salardım mavi iklimlere
bilmeden fırtınanın ters yüzünü
zemheri ayazı törpülerken yüreğimi
ırak diyarlara savruldum.
canhıraş koşuyordum
yine geç kalmışlık yaşarken aşk’a
nikotin artığı bir gün de açtım gözlerimi
uykumun en asude sıcaklığında
korkaklığın mercan adasında demirlerken geceyi
yarım kalmış bir düş artığı geçmişim
tutunmak isterken gecenin sır perdesine
tam da sökmek üzereyken tırnaklarını
eprimiş o eski şarkıların
uyandım
galiba yine çok geç kaldım.
hayallerimin artık kırıntılarını saklayıp,
zulasına saklandığım heybemin
ar damarı çatlamakta
kendine göç diyarın tanrıları suretiyle
kozası çatlamış nazlı kelebek misali
od düşürüp şiirlerin ortay yerine
çırpındıkça bataklık kuşları gülüyor halime
yoruldum
ben hala k o ş u y o r u m.
ÜMMÜ AŞCI
(üma)
5.0
100% (12)