3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1364
Okunma
gökyüzünün ateşi çıkmış
kuyruğunu nasıl da kıvırmış yorgun nehir
alnından ter boşalan gururlu bir duvar
otururken gölgesiyle diz dize
anlıyorum bir tek dizeye nefes alır yaz
eteklerini topla diyorum söğüdün kulağına
o daha delifişek açıyor bacağını
rüzgâr yaldızlı bir yelpazeyi sallıyor elinde
kuş kırıntılarını döküyor ağaçlar
toprağın sofra örtüsüne
işte geliyorsun ağır ağır
iki damarı tıkalı yaşlı bir tekne gibi
sallanıyorsun kalbimin balkonunda
dönüyorsun gidişten
ilk kez sevinçle öldürüyorum bir sigarayı yarı ömründe
günler geçiyor geçmişin çemberinden
bütün geçimsizliğimizle onlara benziyoruz
iri kıyım bir yalnızlık düşüyor omuzlarımızdaki
cılız beklentiler takvimine
önce koynuna eğilip doğuruyorum
ateşin buz giyindiği endişeleri
senden doğuyorum sonra
-aşkın her şeyden haberi var-
5.0
100% (7)