17
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2858
Okunma

Şiir değerli dostum Mustafa Çetiner’in 8 şubat
tarihli DİKEN ÇİÇEĞİ şiirinden ilham alınarak
yazılmıştır..
Çiçeğin değerlisi, hoş kokanları değil;
Dikenli kaktüslerin, asaletine eğil;
İnsanlar çiçeklere koşarken akın akın,
Kaktüse çiçek diye, bakan yoksa ne yapsın?
Dikenli gövdesine çirkin demeyin sakın,
Vakurlu duruşunu çeken yoksa ne yapsın?
Güzel olan her şeye bakmaya alıştık ya;
Güle, sümbüle türkü yakmaya çalıştık ya;
İşveli edalara akmaya yılıştık ya;
Kaktüse çiçek adı takan yoksa ne yapsın?
Ruhumuza işledik göz zevki denen şeyi,
Sorumsuz yaşıyoruz, günübirlik herşeyi,
Anlık güzelliklerde buluyoruz neşeyi,
İçte ki güzellikten çakan yoksa ne yapsın?
Kulak verin sesine, ibret alana kıssa,
Dokunulmaz halinden almıyor kimse hisse,
Hoşumuza gitmiyor garip dikenli cüsse,
Ona sevgi ağıdı yakan yoksa ne yapsın?
Mahzun bakışlarıyla mühim değil der gibi;
Ahvalimizi görüp için için yer gibi;
Bütün yokluklar ile savaşıyor er gibi;
Gönlüne bir talihli çıkan yoksa ne yapsın?
İç dünyadır değerli, aldanma görünüşe,
Tenezzül etmez bize, meyletmez yaranışa,
Susuz kalsa da devam ediyor direnişe,
Yaradandan başkası bakan yoksa ne yapsın?
Elden ele dolaşmaz çiçeklere kıyasla,
Sağlamdır karakteri, üç günde solmaz asla,
Her gün yere atılıp kardeş olmaz paspasla,
"Daldan dala" düzeni yıkan yoksa ne yapsın?
Çiçek, çiçekten güzel, kaktüsün hali başka,
Süsten, püsten anlamaz, inanmaz sahte aşka,
İçindeki sevdayı anlasaydınız keşke,
Bir günlük sevdalardan bıkan yoksa ne yapsın?
Şiirlerin Ziyası
8 şubat 2012
trabzon
5.0
100% (12)