Yaldızlı tarihinden,ibretle hız alarak
Has dur emriyle Mehter,tefler kösler çalarak
Her bir yöne haberci, has fermanlar salarak

….Kılıçlar çekilmeli, yaylar ki gerilmeli
……..Lakin önce kaleme, bolca su verilmeli



Düşman kimdir nerdedir,tanıyarak bilerek
Mazlumun göz yaşını,has ipekle silerek
Garip ile ağlayıp, garip ile gülerek

….Onur ile onlara, has güller derilmeli
……..Lakin önce kaleme, bolca su verilmeli



Sımsıkı yumruk gibi, bir araya gelerek
İmanın zirvesine, kuş gibi yükselerek
Mızrak gibi hedefi,ortasından delerek

….Hak tanımaz zalimler, yerlere serilmeli
……..Lakin önce kaleme, bolca su verilmeli



Yarada nın aşkıyla, esiveren yel gibi
Sancakları burçlara, diken cesur el gibi
Kükreyerek dağlardan, gelip sanki sel gibi

….Atlar uçarcasına, dört nala sürülmeli
……..Lakin önce kaleme, bolca su verilmeli



Bayraklar mavi göğe,çekilip açılmalı
Hainler korku ile, yolundan kaçılmalı
Varılan her toprağa, muhabbet saçılmalı

….Adelet neredeymiş, bilinip görülmeli
……..Lakin önce kaleme, bolca su verilmeli



Hak nizamı olmalı, yüceden yüce davan
Bundan başka söylenen, her söz eksik ve yavan
Garibanı yetimi, yanından atıp kovan

….Kalleşin sayfa sayfa, defteri dürülmeli
……..Lakin önce kaleme, bolca su verilmeli



Küfre girip batmadan, sağa sola sapmadan
Muhammedi çizgiden,ayrılıp hiç kopmadan
Allah dan gayrısına, Rab olarak tapmadan

….Tekbirler getirerek, hedefe erilmeli
……..Lakin önce kaleme, bolca su verilmeli

Muhammed Mehmet GÜL