15
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
3750
Okunma

‘senden sonraki bir ikindi, bütün ikindileri unutturmalıydı.’
vâkit bir ikindiydi aklım başımdan firâr;
ardım sıra Gülizâr, günü secdeliyordu.
geride gam nöbeti, çalgı çağanak efkâr;
koşar adım yürümek, çürümek kadar zordu.
yüzüme vuruyordu, küseğen sürgüsü hâl;
ağız tadım çay demi, birkaç tütün yaprağı...
tarazlanan sırtımda yayan yapıldak mahâl
kutsuyordu usulca, sırılsıklam toprağı...
âsuman ipek sündüz, bulutlar iğne iplik;
fasıl nakşediyordu, kuşların tüneğine...
çığırtkan kaba dağlar gelin misâli esrik,
yollar süsleniyordu, simsiyâh beneğine...
yazım, sızım, niyâzım, göğe yükselen alaz,
titriyordu dizlerim, günleyen icâbında...
hangi günâha çatsam, tövbesi ala ayaz;
renklerim soluyordu, süreğen hicâbında...
alıngan tezgâhların hozanlığına inat,
takvimler sakınmadan dokuyordu sözünü...
vadiler, sarp yokuşlar, doğanlar kanat kanat;
mecnûn olan budaktan esirger mi gözünü?
iyi hatırlıyorum... gün, volkan gibi yaman;
ha ruh teslimiydi an, ha gök yere indiydi.
unuttun mu Gülizâr, yüreğim darmaduman
aklım başımdan firâr, vâkit bir ikindiydi.
11 aralık 2010 / gaziantep
hakan ilhan kurt
5.0
100% (12)