19
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1500
Okunma

gülüşünü özlediğim şehrin gizeminde
geziniyor izlerim
kaldır kaşlarını sarp dağlar
saçlarında yeşerir sarı laleler
anıların nasırına merhem sürüyor yaylalar
senin terk ettiğin kumsalına mülteciyim
dalgasında kaybolan köpüklerin
ayda- yılda değil her gece
düş yortusuna yelken açar uzak diyarlar
perdesine güneş ısmarlarım her gecenin
gülsün sokakları el ele dolaştığımız patikalar
düşmesin omzuna hüzün kokulu çiy damlası
sayfasında güller kuruttuğumuz ateşin
kara bir tencerenin ateşinde kaynıyor gökyüzü
toprağına susamış iklimlerin gözyaşı damlıyor suretime
değirmen taşı döndükçe yüreğimin tanelerine
un ufak oluyor yokluğunla kavrulan başaklar
sen taş fırınımda pişen ekmek kokulum
sevginle banarım katığımı
özlemine eş saatlerinde acıkırım gözlerine
aşkın doldurur kaşığımı
5.0
100% (17)