el yordamıyla eşeliyorum toprağı tırnağımda izi kaldı hep geçmişin kesip attığım hüzün damarlarım çağlıyor mahzenime gece üşümesi düşer aşkın nefesine bir solukta kaybolan asaletin.
saygınlığı kalmamış bir kadın yokluğunda sardım hislerimi kürek mahkûmu gibi dört tarafım zincirli kendi yortusunda kaynayan ateşin sin’ine attım yüreğimi siz bayım! atmayın bir kürek toprağınızdan su vermeyin ak güvercinlerime susuz kalsın çekin ellerinizi üstümdeki lalelerden nergislerden baykuş gibi tünemeyin sedir ağacıma yolunuz düşse de atlamayın surlarımdan atıyorum sizli tüm kirlenmişlikleri cehenneminize alazında demliyorum acıları
ilk veya son fark etmiyor yakılan masal dağı sıkınız tüm anıları imiğinden sen… sen… sen… her kimsen? düşünüz ensemden!
bir el feneri eşliğinde dolaşıyor ufkun kızıllığı hangi güneşin arkasına saklanır gerçekler geçmişin izinde çalar bir acem kavalı kendi külünde savrulan sigaranın dumanı
masum bir peri gezerken şu yüce alemde sürgün yetim gibi gözlerim duvar diplerinde ayyaş naralarında çoğalıyor köşe başları sanrıları her bir karış toprağı çizilmiş yüreğim lime lime… yoksul kalmış ülkem gibi satılmış…
şimdi; bir düş ülkesi kurdum sessizliğime çığırtkan umutları tozlu şiirlerde saklıyorum bir kıvılcım çakıp gecenin düşlerine gidiyorum acıları demleyip
Ümmü AŞCI
Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
bir el feneri eşliğinde dolaşıyor ufkun kızıllığı hangi güneşin arkasına saklanır gerçekler geçmişin izinde çalar bir acem kavalı kendi külünde savrulan sigaranın dumanı
Güzel dizeler okudum sayfanızdan.. Tebriklerimle.. Sevgiyle kalınız...
acılarla sevişgen ruhum bırakmı dem içmekten.... deyiverdim acı demlenen harika şiirinize. Güzel şiirinizi ve yazan yüreğinizi kutluyorum. Saygılarımla..
Yaşanan her acı, kaybedilen her sevgi. bunlar değilmidir bizi hayat bağlayan.. acının hüznün her satırda kendini hissettirdiği bu güzel şiir için kutlamakmı gerek yoksa hüzünle selamlamakmı bilemiyorum.yüreğinize sağlık
el yordamıyla eşeliyorum toprağı tırnağımda izi kaldı hep geçmişin kesip attığım hüzün damarlarım çağlıyor mahzenime gece üşümesi düşer aşkın nefesine bir solukta kaybolan asaletin.
saygınlığı kalmamış bir kadın yokluğunda sardım hislerimi kürek mahkûmu gibi dört tarafım zincirli kendi yortusunda kaynayan ateşin sin’ine attım yüreğimi siz bayım! atmayın bir kürek toprağınızdan su vermeyin ak güvercinlerime susuz kalsın çekin ellerinizi üstümdeki lalelerden nergislerden baykuş gibi tünemeyin sedir ağacıma yolunuz düşse de atlamayın surlarımdan atıyorum sizli tüm kirlenmişlikleri cehenneminize alazında demliyorum acıları içtikçe çoğalan
ilk veya son fark etmiyor yakılan masal dağı sıkınız tüm anıları imiğinden sen… sen… sen… her kimsen? düşünüz ensemden!
bir el feneri eşliğinde dolaşıyor ufkun kızıllığı hangi güneşin arkasına saklanır gerçekler geçmişin izinde çalar bir acem kavalı kendi külünde savrulan sigaranın dumanı
masum bir peri gezerken şu yüce alemde sürgün yetim gibi gözlerim duvar diplerinde ayyaş naralarında çoğalıyor köşe başları sanrıları her bir karış toprağı çizilmiş yüreğim lime lime… yoksul kalmış ülkem gibi satılmış…
şimdi; bir düş ülkesi kurdum sessizliğime çığırtkan umutları tozlu şiirlerde saklıyorum bir kıvılcım çakıp gecenin düşlerine güneşin gözlerinden içiyorum...
el yordamıyla eşeliyorum toprağı tırnağımda izi kaldı hep geçmişin kesip attığım hüzün damarlarım çağlıyor mahzenime gece üşümesi düşer aşkın nefesine bir solukta kaybolan asaletin.
saygınlığı kalmamış bir kadın yokluğunda sardım hislerimi kürek mahkûmu gibi dört tarafım zincirli kendi yortusunda kaynayan ateşin sin’ine attım yüreğimi siz bayım! atmayın bir kürek toprağınızdan su vermeyin ak güvercinlerime susuz kalsın çekin ellerinizi üstümdeki lalelerden nergislerden baykuş gibi tünemeyin sedir ağacıma yolunuz düşse de atlamayın surlarımdan atıyorum sizli tüm kirlenmişlikleri cehenneminize alazında demliyorum acıları içtikçe çoğalan
ilk veya son fark etmiyor yakılan masal dağı sıkınız tüm anıları imiğinden sen… sen… sen… her kimsen? düşünüz ensemden!
bir el feneri eşliğinde dolaşıyor ufkun kızıllığı hangi güneşin arkasına saklanır gerçekler geçmişin izinde çalar bir acem kavalı kendi külünde savrulan sigaranın dumanı
masum bir peri gezerken şu yüce alemde sürgün yetim gibi gözlerim duvar diplerinde ayyaş naralarında çoğalıyor köşe başları sanrıları her bir karış toprağı çizilmiş yüreğim lime lime… yoksul kalmış ülkem gibi satılmış…
şimdi; bir düş ülkesi kurdum sessizliğime çığırtkan umutları tozlu şiirlerde saklıyorum bir kıvılcım çakıp gecenin düşlerine güneşin gözlerinden içiyorum...
el yordamıyla eşeliyorum toprağı tırnağımda izi kaldı hep geçmişin kesip attığım hüzün damarlarım çağlıyor mahzenime gece üşümesi düşer aşkın nefesine bir solukta kaybolan asaletin.
saygınlığı kalmamış bir kadın yokluğunda sardım hislerimi kürek mahkûmu gibi dört tarafım zincirli kendi yortusunda kaynayan ateşin sin’ine attım yüreğimi siz bayım! atmayın bir kürek toprağınızdan su vermeyin ak güvercinlerime susuz kalsın çekin ellerinizi üstümdeki lalelerden nergislerden baykuş gibi tünemeyin sedir ağacıma yolunuz düşse de atlamayın surlarımdan atıyorum sizli tüm kirlenmişlikleri cehenneminize alazında demliyorum acıları içtikçe çoğalan
ilk veya son fark etmiyor yakılan masal dağı sıkınız tüm anıları imiğinden sen… sen… sen… her kimsen? düşünüz ensemden!
bir el feneri eşliğinde dolaşıyor ufkun kızıllığı hangi güneşin arkasına saklanır gerçekler geçmişin izinde çalar bir acem kavalı kendi külünde savrulan sigaranın dumanı
masum bir peri gezerken şu yüce alemde sürgün yetim gibi gözlerim duvar diplerinde ayyaş naralarında çoğalıyor köşe başları sanrıları her bir karış toprağı çizilmiş yüreğim lime lime… yoksul kalmış ülkem gibi satılmış…
şimdi; bir düş ülkesi kurdum sessizliğime çığırtkan umutları tozlu şiirlerde saklıyorum bir kıvılcım çakıp gecenin düşlerine güneşin gözlerinden içiyorum...
harika bir şiir,defalarca okunası,kutlarım.selamlarımla...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.