Düşünceli bir kum tanesi dalgalara yaslanan
gözleri denizlerin ufuğunda paslanan
ayakları, bağlı ellerini ararken
kaderi kükürt kokan
Öpülesi ellerininin uzantılarında titremeler
denizlerde Türkü gözlü
Turnalar öter


ara sokaklardan geçebilen karartılı dere
Ürkmüs çocuk yazgısını tutarda getirir
genç fidanların yeşil dallarını serdigi yere
biri hep yaralarını sarar
gözlerinden öpmeden önce
biri asla veda etmez
göz yaşını içtikten sonra bile
bozkır asırlarin sabır semahında
zamanlar dönüyor ona
ayakları öpülesi kadın

Kayaların binlerce yüzü sende
yeni hislerde iflas etmiş gögün trenleri
Musayı ay eden ısık kör olsada
çıplak hayalleri "hoş geldin" dolu

reçinelerin içmekte olduğu ışığın
az gün görmüşlügün fazlaca sırrın var
köhne çukurlarda çırpınan bilincim
Yırtılan sesleri dağlara çağırıyor
eski pişmanlıkların uyuttugu çılğınlığın

Bazılarının boğazı bağırma bilir
uzun elleri kırbaç gibidir
ne çok uyumuşluğum sefkatli
ne çok unutmuşum seni kadın
karanlık ormanla yalnız geceleri birleştirir
gözyaşları iskencede mutluluk sarhoşudur

ey bakire, ey ruh, canavar, veya şehit kadın,
Gerçekte zihnimde ellerin
sonsuzluk aramaya adanmış sedan
bazen dolu gözyaşın, bazen bir sürü çığlığın

ruhumun cehennemlerinden sürüp geldiğim
ne kadar seviyorsam o kadar unutuyorum
sönmez susuzluğun sıkıcı ağrılarım,
en insan yanım
ve gönül sandıklarını dolduran kocaman yüreğin




*hayatta malesef bizi en çok etkileyen insanlarin ismini hatirlamayiz bile

ONLAR KADINLAR ASLINDA

8 mart kadinlar günü kutlu olsun!