1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1424
Okunma

Artık sen
Dumandan başka renk vermeyen dışarı
Kahvenin müşterilerini anlarsın
Çantanı çalan çocuğu
Gece köşe başlarında sana zifiri bakanları tanırsın!
Sözündeki sese düşman
gözünün karanlığındaki bakışta yanan
kör aynadaki düşman
çeviririrsin sayfayı
Garip bir yabancı
Yakışmayan mobilyaya
Artık umurundamı
Kapının çalınmasında sakınca varmı
Hala şevkat duyabiliyormusun
Seni sigaralara sarmalayan çocuğun gözlerinde iştahtahla yanarsın
Ağaçlardaki rüzgar
Ancak kuşları korkutabilirsin
Artık sen kahve kokusuna ibret edersin
parıldayan güneşte payın eksik
duvarın harcında mayan yarım
Fitrat dediğin ki hamurdur
Bu sesler nasıl sustu çocuk
Toprak kokusu duyuyorum oysa
Gitmeyin ayak sesleri aklımdan
ıradıkça akşamdan
Bir diş bir dudak
Bir çivi gibi batıyor hayat
Ve dişlerimle ezberlediğim zamanlar
Ve şamdanlara dökülen beyaz kan
Güreğimin gürültüsünü duyuyorum
Gözlerimin içerden örtüldüğü yerim
içimdeki parmaklıkların
Ve mezarlarım aç
ışık almaz suratım
Sokaklarda kaldırım kokusu
Çignenip atılmıs sa-kız
Ağzı iklim kokan iki nehir
Ve bir intikam gibi yan yana akan
Oysa saçlarında gürül gürül akan bir dünya
Güneşin kovukları
Duvarlarımda
Ellerimle dokunduğum orman
Ardında ışıklar
Nihavend makamı gülücükler
Yaşamak namus işi
Artık sen ceketini alıp gidersin