1
Yorum
0
Beğeni
4,5
Puan
1405
Okunma

Yeni değil işlerimin ters gitmesi
Bu öylesine sancılarım,
Hic yoktan başımın dönmesi
Mehtabın uykumu basması
Ellerimin sabah sabah tütün kokması
Alnımın çizgilerinin nedensiz depreşmesi
Sebepsiz şakaklarımdaki ağrılar
Yeni değil beyazın böyle can yakması!
Ne zaman ağrıyor karnı yerin
Ne zaman dönüyor yüzün aydınlığın
Ne zaman yağmurun senin
Bu sebepsizliğin yeni değil
Hiççç yoktanlığın
Yeni değil bu öylesineliğin!…
Özlemek gibi değil inan
Yaşamak ağrısı vardı içimde hep
Sensizmi? Belki değil...
Başak başak çözülmüs gözlerim
Yeni değil sana yanmışlığım!
Hala bir arpa boyu yolalmışlığım
Ki nerde kiminle sevişmişsem
meyer hep seni aldatırmışım
Yani şarabıma koşan o yıllar
Senin bardağına akıyormuş ya
Ki ben artık mayalanmış bir şarap !
Akıp gelmişsem kapına
Düşün...
belki hep ordaydım
Yani öylesine işte
Her yol sana varırmış !
Hani kâbe gibi, kîble gibi
Tesadüfmü? belki değil
Bu gök kubbe bu dem sonbahar
Artık yanlızca sonbaharlarda izlerim var
Ki bu bıçak acmaz yanlızlığım
Ayla güneşin küsmesi
Karanlığıma ay ısığı düşmesi,
Sebepsizmi?
Farzetki herşey senden kalma
utanırım ben sana
Bir sen yenisin kursağımızda, beynimizde
Her sabah besmeleyle başlıyoruz seni sevmeye
Yani o kelebek gibi işte, öylesine
Sebepsiz, nedensiz...
Yani bir kelebeği düşün: bir ağacın dalında
Yemek gibi, ekmek gibi, alın teri gibi
O kadar doğal, öyle içten kendini vermeler
Kelebek sever o yaprağı öylesine
Hani her gün yediğinden de değil
En güzeli de değil
Yolu nedense ordan geçer öylesine
Bazen bakmak içindir, bazende bakılmak
şimdi bir yıldız kayar geceden
Birden döner, sersemler
Rûku eder, dem olur
Sanki rakının içine düşmüştür
Kıble de al çicege sevdalıdır ya
Seccadeler serilirken kurbanlık koyunlara
atın ölümü hep arpadan olur
icgüdümü? kuru sıkı bir hayatmı? Belki değil...
O dal ki yanlız bir yaprak ta değil
Ama gerisine aklı ermez kelebeğin
Yani senin gözlerin gibi
Senin ellerin de güzel ama
Manasızmı? Belki değil
Bu sonbahardaki ayak izlerim
Ki kalem kalemtraşa her girdiğinde
Yolu kısalır bizim kelebeğin
sonbaharların yolumu kesmesi yeni değil
Daha kaç son-bahar görürüm bilinmez
Ama en son-u senin dalında, gözlerinde
Birlikte, canım ! bahara çıkacağız değilmi
Gülen gözlerin aklayacak kirimizi
Umutsuzmu? Belki değil..
Oysa binlerce kez batmıstır güneş ardımdan
Sabah olmadan ne geceler ölmüştür
Ama ışığım ! içimin aydınlık yönü ! !
Yani, yaşamın dikenli telleri
Batmıştır adamın bir yerlerine işte
öyleyse ilk sığınağım sen olsana
Oysa girmessin sen gecenin koynuna
Gül sunan elde gül kokusu kalırmış
Havada kışkırtıcı bir gül kokusu var!
Ağzımda sır, dilimden sır
Kelebekteki bu yaprak sevdası
Onun doğasındandır aslında
Ya benimkisi bu hayat
Sebepsiz, nedensiz
sıradan
Yani iste öylesine,
5.0
50% (1)
4.0
50% (1)