0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
23
Okunma
Günün son ışığı gibi susayım
kırılgan, ince, kimseye tam dokunmayan
ama dokunsa da sesi çıkmayan bir umutla.
Akşam, penceremin eşiğinde durur şimdi
gömleğinden bir düğme eksikmiş gibi
hafif, mahcup, yarım bir maviyle.
Sokağın ucunda biri bekler sanki
adı konmamış bir cesaret gibi
gelmez, ama gelmeyi düşünür.
Ben de duruyorum
gölgemin omzuna yaslanıp.
İnsan bazen kendi içine eğilir de
bir kirpik yarığından
sızan ışığı umut sanar
öyledir zaten,
umut çoğu zaman bir yanılgıdır.
Belki biri,
belki kimse,
belki sadece rüzgârın perdeyle sırdaş fısıltısı
adımı anımsar diye bekliyorum.
Belki de kimse anımsamaz.
Söyleyemediğim bütün cümlelerin arasından
belli belirsiz bir kıpırtı geçer.
Yaklaşmaz, uzaklaşmaz
sadece durur
taze bir ekmeğin buharı gibi
kısa, sıcak, geçici
ama iyi gelen.
Elime değmeyen bir elin
yine de yaramı içimden alan
adı konmamış bir umut.
Bu sabah bir kedi ölüsü buldum ruhumun ucunda
kim koydu bilmiyorum
belki de ben çoktan kaybettiğim bir sevincin yerine
onu saklamıştım.
Kim bilir.
İnsan kendi içini karıştırınca
hep bir kırıntı acıya rastlıyor.
Sonra düşündüm
bu şehirde herkesin kalbinde bir çöp kutusu var
kimisi annesini atmış içine
kimisi ilk aşkını
kimisi de konuşulmamış cümlelerini.
Benimkinden sürekli menekşe kokusu geliyor
sebebi yok
keder bazen güzel kokuyor işte.
Bugün kendime bir mucize diledim
küçük bir şey
mesela yürürken ayakkabımın içine
taş değil de teselli kaçsın.
Ben hep taş biriktirdim
çocukken susmam gereken her yerde
dizlerimle onlar konuştu benim yerime.
O günden beri
taşın dili var sanıyorum.
Annem hâlâ penceremde oturur hayalimde
metruk bir apartmanın en güzel cephesi gibi
çökmüş ama nedense ısrarla ayakta.
Bana mendil uzatır
ama mendilin içinde hep başka bir sızı olur.
Kader böyle çalışıyor belli ki
birine uzattığın her şeyin içinden
başka biri çıkıyor.
Akşam olunca
bir şiir açtım
“kırılma payım doldu” diyordu kadın
ben de inandım.
İnsanlar kırılma payı dolunca
payı büyütmeyi öğrenir
böylece yaşamaya devam eder.
Ben de öyle ettim.
Yara yerimi genişlettim
ama acım aynı kaldı.
Sonunda fark ettim:
Hayat dediğin şey
pencereden atladığını sanıp
aslında merdivenden inmekmiş.
Korkun boşa
cesaretin fazla
ama gülüşün tam yerinde.
Bütün bunları
biri okusun diye değil
kimse okumasın diye yazdım.
Çünkü en iyi saklanan şey
insanın kendi acısıdır
ve ben saklamayı öğrendim.
5.0
100% (1)