Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Erdem Öztürk
Erdem Öztürk

Evsiz bir mutluluk denemesi

Yorum

Evsiz bir mutluluk denemesi

( 1 kişi )

1

Yorum

9

Beğeni

5,0

Puan

105

Okunma

Evsiz bir mutluluk denemesi

Bir evim olsun isterdim
ama ben ne zaman bir şey düşlesem
düş önce beni tartar
sonra içimdeki karanlığı yoklar
küçük bir ev isterdim
bahçesi nemli
toprağı uzun zamandır kimsenin yüzüne bakmamış kadar küskün
iki üç çiçek değil
eski acıların mezar taşları olurdu orada
üzerlerine yağmur düştükçe
çocukluğumun gölgeli yüzü çıkar ortaya

Pencerenin önünden hanımeli değil
kayıpların kokusu geçsin isterdim
adı olmayan bir yas gibi
ne tam çiçek
ne tam keder
sadece solgun bir nefes
evde yaşayan herkes yavaşça siliniyormuş gibi

Denizi gören bir oda düşünürdüm
ama deniz bana hep biraz sessiz bir azar atar gibi bakardı
karşıdan geçen vapurların sesinde
ömrümün yanlış giden tarafları yankılanırdı
evin iki odası olurdu
biri nefes aldığımı unuttuğum oda
diğeri nefes almadığım halde yaşadığıma inanan oda
ikisine de girince yabancı gibi hissederdim kendimi

Çocuklar okuldan dönerdi
ellerinde defter değil
bütün gün biriktirdikleri dünyayı taşırdı avuçlarında
dünyanın yüzü kirli olurdu çoğu zaman
ve o kiri kimse benden silemezdi
ev bu ağırlığı taşıyamaz
tavanı çökecek gibi olur
karım suyu geç ısınan bir çayla uğraşır
büyük kızım kırık bardakları saklardı
ben zaten kırık olanları görmeye alışmıştım
çünkü çoğu bende kırılmıştı zamanında

Akşama doğru sessizlik büyürdü
evin köşelerinde dolaşan o ağır sessizlik
bazen kendi gölgemle kavga ettiğimi sanırdım
oğlumla yürüyüşe çıktığımız günlerde
deniz kenarında kendi ayak izlerimi arardım
çünkü insan en çok
kendi kaybolduğu yerlerde kendini arar
deniz susardı
ben o suskunluğu içimde yıllardır taşıyorum

Annesi pencerenin kenarında
yıllar önce başladığı örgüyü söküp söküp yeniden örer
her söktüğünde biraz sessizliği dökülürdü yere
küçükler bahçede oynar
bir kelebeğin kanadına dokunduklarında bile
içimde bir şey eksilirdi
insan bazen mutluluğun tam ortasında bile
kendi cenazesinin ağırlığını taşır

Akşam soframız olurdu
ama biz sofrada değil
birbirimizin eksikliğinde otururduk
bir lokmayı yutmadan önce bile
geçmiş boğazımda yer açmaya çalışırdı
kahvemi kızlarımdan biri getirirdi
kulpu kırık fincanı görünce
kendimdeki bütün kırıkları düşünürdüm
gazetelerde başkalarının felaketlerini okur
kendi felaketimin başlığını hâlâ bulamazdım

Sonra yıllar geçer
çocuklar büyür
evden ayrılır
kapı arkamızdan kapanınca
ev karanlığı daha çok sahiplenirdi
duvarların dili olsa
biz yokken daha rahat nefes aldığını söylerdi belki
karımla baş başa kalırdık
aynı kırgınlığı taşıyan iki eski fotoğraf gibi
konuşmasak daha iyi anlaşırdık
çünkü kelimeler bazen
dokunmaktan daha fazla acıtır

Bir evim olsun isterdim
duvarları alın terinden değil
kaderime sızan küçük acılardan yapılmış
çocuklarımın kahkahası değil
kederlerinin solgun gölgeleri dolaşsın odalarda
karımın bakışları evi aydınlatsın demem
karanlığı saklayan bakışlarına bile razıyım

Bir evim olsun isterdim
çünkü insan bazen
yaşamaktan yorulduğu günlerde
ölümden önce sessiz bir sığınak arar

Benimki böyle olurdu
karanlık
küçük
ve biraz benim

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Evsiz bir mutluluk denemesi Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Evsiz bir mutluluk denemesi şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Evsiz bir mutluluk denemesi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
suyun sancısı
suyun sancısı, @suyun-sancisi
27.11.2025 22:31:48
sahip olmanın dayanılmaz mutluluğunu resmetmiş kaleminiz ne güzel
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL