1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
112
Okunma

Gece, sessizliğin yavaşça büyüdüğü bir anın içinden
adını bilmediğim bir rüzgâr gibi geçti.
Şehrin bütün gürültüsü, bir anda
yerini kalbimin içindeki tek bir sese bıraktı—
kayıp bir hikâyenin henüz yazılmamış başlangıcına.
O an anladım: Bazı yolculuklar,
adım atmadan da başlar.
Ben, kendime bile söyleyemediğim cümleleri
gözlerimde saklayan bir yolcuydum;
hiç kimse fark etmesin diye
kalbimi kapalı bir bavul gibi taşırdım.
Yalnızlık, o bavulun içinde yıllardır sustuğum dosttu;
ne giderdi ne de söylenirdi—
sadece var olurdu.
Sonra sen geldin.
Gelişin ses getirmedi belki ama
içimdeki bütün kapıları usulca araladı.
Bir bakışınla karanlık odalarıma ışık sürdün;
ben, kimseye anlatmaya cesaret edemediğim
şeyleri sana anlatmadan bile
seninle paylaşmış buldum kendimi.
Yalnızlık, adını duyunca
başını eğip geriye çekildi.
Ben ise bir denklem gibi çözülemeyen,
çözüldükçe kendini yeniden kuran bir hâle büründüm.
Sanki hayat, “x = sen” diye yazmıştı gizli bir köşeye;
ben de o denklemde kaybolmaktan
garip bir huzur duydum.
Ama zaman, kırılgan cümleleri sevmez.
Bizim hikâyemiz de bir gün
yanlış yerde duran bir nefes kadar
hızla yarıldı.
Zaman seni benden böldü;
toplamadıklarımız birikti,
çıkarmaya çalıştıkça eksildik.
Geriye, tamamlanmamış bir hikâye
ve cevabı hiç gelmeyen bir “neden?” kaldı.
Senden sonra yalnızlık geri döndü.
Bu kez daha yumuşaktı,
sanki senin gölgeni taşıyordu omuzlarında.
Onu kovmadım—
çünkü öğrendim ki bazı gidişler,
kalmak için başka yollar seçer.
Yalnızlığın içindeki sen,
benim içimde hâlâ yaşamayı sürdürdün.
Sonunda anladım:
yalnızlık çarpı sen,
gelişin, gidişin, izlerin
eşittir ben.
Ben, seninle çoğalmayı,
sensiz kalınca da senden arta kalanı
taşımayı öğrenmiş bir hikâyeyim şimdi.
Aynaya baktığımda
bir parça sen,
bir parça yalnızlık
ve ortasında hâlâ kendini arayan
bir ben görürüm.
Ben, senden sonra yeniden yazılan
çoğul bir yalnızlık;
eksilmekten çoğalmayı öğrenmiş
tuhaf bir hayat.
Seninle var olmuş,
sensiz de seni taşıyan
bir hikâyenin iç sesi.
Belki de bu yüzden
ne zaman aynaya baksam,
bir parça sen,
bir parça yalnızlık,
tam ortasında da hâlâ
kendini arayan ben duruyorum.
5.0
100% (1)