4
Yorum
36
Beğeni
5,0
Puan
234
Okunma
Ah
Ne çok hayat geçti gitti bu şehirden asırlardır
Öylece mevsimli mevsimsiz
Öylece bakışları yerde
Kimi
Tahta bavullarına tıkıştırıp
Siyah beyaz filmlerin safkan aşklarını
Kimi
Doldurup bohçalarına
Sırtlanarak soğuk benizli iki göz odalı varoşlarını
Varıp Haydarpaşa garına
Üstlerine basa basa
Bin bir umutla trenden inenlerin
Geldikleri gibi gittiler
Kaçarcasına yığılıp vagonlara
Bir İstanbul eksildi
Bir İstanbul çoğaldı o sıra
Kimi dayanamadı yola
Yoldan döndü
Kimi dayanamadı hasrete
Yolda öldü
Kimi hiç düşünmedi
Ne ölmeyi ne dönmeyi
Ölmese de bir daha hiç görünmedi
Ben hiç düşünmedim gitmeyi
Giderdim ama sen vardın burada
İstemiyorsun madem git
Durma
Hem
Kuşlar da gider birazdan
Balıklar da
Olsun
İsteyen istediği yere gitsin
En başta otogarlar gitsin
O Nuh nebiden kalma asık suratlarıyla
Gözlerinle
O bazı geceler ördüğüm saçlarının
Ele avuca sığmayan dalgasını da al istersen
Onlardan çok var burada
Geceye baksam gözlerin
Gün aşırı gölgenin peşinde aşındırdığım yollar baksam
Saçların
Gideceksin ya şimdi birazdan ya da her an hani
En iyi yaptığım şeyi yapacağım peşinden
Çok iyi bilirim beklemeyi
Kapı da bilir
Duvar da
İstasyon da
Mezarlık da
Bu yüzden ölüler memnundur halinden
Bakkal endişeli
Fırıncı telaşlı
Duraklar tedirgin
Çayını da bitirmemişsin
İstemiyorsannn
Merak etme beni hiç e mi
Benim yüzümden kalma burada
Yapacak çok sey var hem bana burada
Mesela
Kapıyı ilk çaldığın o anı yaşayacağım daima
Sen kapıyı tıklayacaksın
Kim o demeden açacağım kapıyı
Usanmadan her defasında
Ve karşımda
O çocuksu
O coşkulu yüzün
Seni görmenin mutluluğu nasip olan
Benim o şapşal
O ablak suratım karşında
Altında ilk defa öpüştüğümüz sokak lambası
Elini tutmak için ıskaladığım bütün duraklar
Sıkılınca sustuğumuz
Sustukça sıkıldığımız anlar da burada
Çimenler var mesela
Onlar da gitmez benim gibi hiç
Senin gövden koksun diye şehir
Keserim onları sık sık
Ben buradayım yani
Yani kapının ardında hep
Kırmızı burnunu kaybetmiş
İşsiz palyaço gibi kımıltısız
(Burnum ağlamaktan değil
Palyaçoluktan kızarık
Meraklanma)
Madem ki istiyorsun
Durma git
Tam mevsimi şimdi gidişlerin
Duracak nasıl olsa
Fısıltıların bir musiki gibi kulağımda
Usta bir heykeltıraşın elinden çıkmış
Dudak izin daima boynumda
Ellerin en son seviştiğimiz yerde kalacak
Sarmaş dolaş uyanışlarımız hâlâ yatakta
Uyanır uyanmaz yine sevişmelerimiz
Bütün orgazm sigaralarımız
Ve çarşafta terin hâlâ
Bak ben buradayım sonra
Kapı da
Duvar da
Mezarlık da
"" Tek şehrimdin sen oysa ""
5.0
100% (8)