Kalabalık dediğiniz kaç kişiliktir ki bayım
Ya da kaç kişi kalabalıktır

Mesela ben
Öyle çoğulum ki şu hayatta şu dünyada
- Şiirler ve resimlerim hariç göçmen kuşlar ve denizin mavisi bulutun beyazı dahil
Öyle çoğum
Öyle çoğumlum ki
İsteseniz de sayamam size sayın bayım
İsteseniz de sayamam


Kaç kişi yurt edinmiştir bu bedeni bilemem bilemem


{Yüksek ve saati bozuk bir kulede baş aşağı sarkan çan gibiyim çoğu... Kafamın içindeki mahşeri kalabalığın uğultusu, saatin dolmasını beklemeden Çan... Çann.... Çannn... diye çana vuran tokmak misali sarsıp inletiyor zihnimi... Bünyem feryat figan, kulaklarım kan revan... Zangoçun inim inim iniltisi cabası.. }


Bu yüzdendir ki bayım
Kaç müzmin mutsuzluk
Kaç umutsuz hayal
Kaç mektup kesiği
Kaç derin yara
Kaç bıçak sıyrığı
Gidilmemiş kaç yol
Kursağa yığılmış kaç söz
Mırıldanılmamış kaç şark ezgisi
Dile dolanmış kaç ağıt
İçi dağlayan kaç türkü
Kaç yalnız gece
Kaç dipsiz kadeh
Kaç karşılıksız aşk
Kaç yetimlik
Mesken tutmuş bu yarım asırlık ruhu
Sayamam size
Sayamam
Sayamam


...


Sırtımı kaşıyan
Kaşıdıkça derimi soyan


Elimi tutan
Tuttukça elimden kayıp giden


Yüzüme bakan
Baktıkça silueti silinen


Ardımdan adımı diyen
Dönüp bakınca görünmeyen kimdir
Anlatamam size hiç


Size şu kadarını diyeyim bayım
En çok da
Yalnızlığım kalabalık gelir bana
Kaç kişiye bedeldir
Kaç kişilik yer kaplar içimde
Bilmem
Bilemem


Hasılı kelam
Taşıması zor
Ağır bir yüktür bu
Çok ağır