Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
ZAMAN.DE
ZAMAN.DE
VİP ÜYE

Fırtına’nın Uzun Yolu

Yorum

Fırtına’nın Uzun Yolu

( 2 kişi )

1

Yorum

6

Beğeni

5,0

Puan

135

Okunma

Fırtına’nın Uzun Yolu

Fırtına’nın Uzun Yolu



Sana sesleniyorum bir bedenin en hırçın tarafı
Ama bu, bir seslenişten çok
yeryüzünün ona verdiği bir unvandı.
Çünkü o kadın,
hayatın en sert rüzgârlarına göğsünü dayayıp
hiç savrulmayan bir ağacın
kırılmak bilmeyen dalıydı.
Dünya ne kadar karardıysa
o o kadar ışık topladı içine;
çünkü Fırtına,
kendi karanlığını bile diz çöktürebilen
az rastlanır bir kudretti.

Çocukluğu, kırık pencerelerden sızan rüzgârla büyüdü.
Her adımında, bir duvarın ardında saklanan gölgeler vardı;
ama o gölgelerin arasında bile kendine yol açmayı öğrendi.
“Düşmek yok,” dedi içinden,
“düşersem yeniden esmem zor olur.”

Gençliğinde hayat, onu bir uçurumun kenarında sınadı.
Ekmeği azdı, umudu ince,
konuşacak bir omuz bulamadığı geceler çoktu.
Ama Fırtına’nın dizleri, hiçbir zaman toprağı öpmeyi bilmedi.
Rüzgârı güçlüydü çünkü;
kimsenin duymadığı dualarla ördüğü
görünmez bir direnç taşıdı içinde.

İnsanlar onu anlayamadı çoğu zaman.
Kimisi çok sert buldu,
kimisi çok sessiz.
Oysa kimse bilmedi
suskunluğunun bir zırh,
sertliğinin bir savunma olduğunu.
Kimse fark etmedi
içinde kendini ısıtan küçücük bir kor taşıdığını.

Fırtına, hayatın her kapısını tek tek zorladı.
Kapanan kapıların kilitlerini kırmadı—
onların önünde durup yeniden çalmayı öğrendi.
Bazen kapılar hiç açılmadı,
bazen ardında soğuk yüzler vardı.
Ama o yine de yürüdü.
Çünkü yürümek onun kaderi değil, seçimiydi.

Aşklar geldi geçti.
Kimisi bir damla su verdi yorgun kalbine,
kimisi kuraklık bıraktı arkasında.
Ama Fırtına hiçbir adamın gölgesine sığınmadı.
Gölge, onun için hep ışıksızlığın başka adıydı.
O, güneşi kendi içinde taşımayı öğrenmişti;
bu yüzden hiç kimsenin gölgesi
onu tamamlamaya yetmedi.

Yalnızlığı, onun en sadık yoldaşıydı;
ama bu yalnızlık,
bir odanın köşesinde ağlayan sessizlikten ibaret değildi.
Aksine, dünya gürültüsünden uzak
kendi nefesine sığabilmenin huzuruydu.
Kendini dinlemeyi öğrendikçe
hayatın ona bağırışlarının
aslında fısıltıdan ibaret olduğunu anladı.

Ve bir gün…
bütün zorlukların ardından
kıyıya vuran bir dalga gibi durdu hayatın ortasında.
Gökyüzüne baktı—
yıllarca savaştığı bulutlar şimdi
onun içinden geçen ışığa teslim olmuştu.
Fırtına nihayet anladı:
yıkması gereken dışarıdaki engeller değil,
içine işleyen korkulardı.

O korkuları bir bir topladı,
denizin karanlık omuzlarına bıraktı.
Her biri suya gömülürken
onun yüreği hafifledi.

Artık yalnız değildi.
Çünkü kendini bulmuş bir kadın,
dünyanın en kalabalık hikâyesidir.

Fırtına, hayata meydan okuya okuya
bir gün kendi gökyüzünü kurdu.
Ve o gökyüzünde
ne kimsenin adı vardı,
ne de ona biçilen roller.
Sadece o vardı:
yenilmeyen, eğilmeyen,
her darbede yeniden esen bir kadın.

Sonunda durdu… ama bitmedi.
Çünkü Fırtına hiçbir zaman durmak için yaşamamıştı;
nefes aldığı sürece
içinde bir yerlerde hep
yeni bir esinti vardı.

Ve dünya biliyordu artık:
Bu hikâye bir kadının değil,
bir direnişin adıdır—
adı da hâlâ aynı şekilde yazılır:
Fırtına.

Paylaş:
6 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Fırtına’nın uzun yolu Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Fırtına’nın uzun yolu şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Fırtına’nın Uzun Yolu şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
CEMRE_YMN
CEMRE_YMN , @cemre-ymn
18.11.2025 23:27:00
5 puan verdi
Bu metin, okuyucunun zihninde hemen canlanan, güçlü ve dokunaklı bir direnç hikayesi sunuyor. Çocukluktan gençliğe uzanan bu yolculuk, karakterin (Fırtına) zorluklar karşısındaki boyun eğmezliğini, ustalıkla seçilmiş, sade ancak çarpıcı imgelerle aktarıyor.
İmge ve Metafor Kullanımı:
Metnin başlangıcı, "Çocukluğu, kırık pencerelerden sızan rüzgârla büyüdü," cümlesiyle hemen dikkat çekiyor. Bu, karakterin adıyla (Fırtına) bütünleşen ve zorlu, korumasız bir ortamı tek bir metaforla özetleyen muazzam bir açılış. "Bir duvarın ardında saklanan gölgeler" ise hem fiziksel hem de psikolojik tehlikeleri, tehditleri simgeliyor.
Temel Felsefe:
"Düşmek yok, düşersem yeniden esmem zor olur," repliği, metnin felsefi çekirdeğini oluşturuyor. Bu, karakterin yalnızca hayatta kalma değil, aynı zamanda özünü koruma kararını yansıtıyor. Düşmek, rüzgâr olma yeteneğini kaybetmek, yani kimliğini yitirmek demektir.
Ritmik Dil ve Duygusallık:
Gençlik kısmındaki ifadeler, zorluğun somut bir resmini çiziyor. "Ekmeği azdı, umudu ince, konuşacak bir omuz bulamadığı geceler çoktu." Bu art arda gelen kısa, kesik ifadeler metnin ritmini güçlendirirken, Fırtına'nın yaşadığı yoksunluğun boyutunu duygusal olarak derinleştiriyor.
Güçlü Kapanış:
"Fırtına’nın dizleri, hiçbir zaman toprağı öpmeyi bilmedi," ifadesi, karakterin onurlu duruşunu ve boyun eğmezliğini pekiştiriyor. Kapanışta kullanılan "kimsenin duymadığı dualarla ördüğü görünmez bir direnç," ise bu gücün dışsal şovlardan değil, içsel inanç ve azimden kaynaklandığını vurguluyor. Bu, metnin dramatik etkisini zirveye taşıyor.
Tebrik ederim; metin hem lirik hem de güçlü bir anlatıma sahip. Fırtına'nın hikayesi, okuyucuyu derinden etkileyen, unutulmaz bir karakter portresi çiziyor. Yürek kaleminize sağlık kalemdaşım.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL