5
Yorum
29
Beğeni
4,9
Puan
205
Okunma

SÜRGÜN
Bende unuttuğun ne varsa,
şimdi o benim sürgünüm.
Gidenin değildi, geride bir gölge gibi kalanın cezası bu.
Sesinin yankısı çatlamış duvarlarda hapsoldu,
Ve her köşede, adının okunmaz bir yazıtı var.
Sen bir fırtına olup geçtin, tozu dumana kattın da,
Ben o fırtınanın ardından çöken ağır, kurşuni havayım.
Ne bir iz, ne bir tını, ne de bir dönüş ihtimali...
Sadece göğsümde sıkışan, artık nefessiz bırakan o mühür var.
Kaldırım taşları sayıldı, adımlarımızın yokluğuna,
Hafıza bir enkaz, yeniden inşa etmeye gücüm yetmiyor.
Her gece aynı saatte, içimde bir yer sızlar,
Çünkü sensizliğin saati, benim için hiç durmuyor.
Dışımda dünya akarken, içimde bir kum saati donuk,
Her tanesi senmişsin gibi, onlara dokunmaya korkuyorum.
Geçmiş, geleceği yutmuş; bugün, sadece bir boşluk.
Ben bu yitik zamanın kırık çeperinde yürüyorum.
Rüyalar, o kusursuz ihanet, en büyük aldatmacam;
Orada geliyorsun, hem de hiç gitmemişçesine yakın.
Fakat uyanış, daima o dördüncü sürgünün soğuk yüzü,
Aynada gördüğüm ben, artık kendi suretime yabancıyım.
Eski bir hırkada kalan o son koku, boş kalan bir çerçeve gibi kırıktı.
Onu yakmaya elim varmıyor, çünkü sensizliğe son direnişim.
Her eşya bir tanık şimdi
Bu odanın dilsiz çığlığına ortak.
Bütün anılarım, küle dönmüş
Bir aşkın son yenilgisiydi.
Dönüş yolu, sessizliğin dikenleriyle örüldü artık,
Kalbimin surları, terk edilmiş bir abide şimdi.
Son mektuplar sararıyor, yavaşça toza dönüyor:
Geriye kalan tek hakikat, içimdeki o boşluğun sesi.
Gök kubbe bile kayıtsız,
bu kadere, bu çaresizliğe,
Ben ayrılığın küflü, tozlu havasında nefes almayı öğrendim.
Her doğan gün, sensiz geçen bir günün tekrarıydı, yalanıydı.
Ve anladım ki, bu sürgün benim son yurdum, tek vatanım.
Bu keder, bu yalnızlık, ne bir şiire nede bir şarkıya sığar,
O, sadece benim sol yanımda, isimsiz bir acı olarak büyür.
Şehrin uğultusu duyulur, fakat sesimi rüzgâr dağıtır,
Ben bu kalabalıkta, kimsenin işitmediği en arsız çığlığım.
Bu yorgun gövdem, sensizliğin ağır yükünü taşır,
Beklediğim o mucize, gelmeyecek kadar uzakta.
Tüm zamanlar durmuş, her an sonsuz bir karamsarlıkta;
Çünkü ben, bıraktığın o sürgündeyim hâlâ, sonsuza dek beklerim.
Cemre Yaman
5.0
93% (14)
4.0
7% (1)