0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
26
Okunma
Nihal’im, seni beklemek, Tanrı’nın beni sana kul eylemesiyle başladı;
O’nun elinden bir nefes çalmam yasaklandı,
Hesap gününe saklanmış vakitlerin hasretine gömülmem yasaklandı.
Kulum dedi, boş vaktin olsun diye beni bekletti.
Ah, bırak divan durayım sana, zira değer;
Nihal’imin özgürlüğü, benim yokluğumda bir zindan gibi mukaddes.
Her ıstıraba sabrederim, her siteme boyun eğerim;
İncitirsin de, yine de suç senin değil, benim kaderim.
Nihal’im, sen nerede olsan özgürsün, mutlak ve güçlü;
Zamanın sultanı sensin, her an senin hükmünde.
Ruhun dilediği her lezzeti yaşa,
Kendine yaptığın her “günah”ı yine sen bağışla.
Beklemek bir cehennemdir, evet…
Ama Nihal’im, ben seni beklerim;
İyiyle, kötüyle, sırla, hikmetle,
Senin varoluşsal dokunuşunla beklerim,
Adını aşkla, sabırla, ruhumun kıvrımlarında…
Nihal…