1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
104
Okunma

Ben sustukça büyür içimde her şey,
Bir yanım anlatmak ister, bir yanım sus der.
Gecelerle sırdaş oldum, duvarlarla dost,
Ama bir cümle var boğazımda,
Söylesem yıkılır dünya, susarsam ben.
Bir zamandır içimden geçeni kimse duymuyor,
Sanki dilim kırılmış, yüreğim yutkunuyor.
Kelimeler diz çöküyor önümde,
Ne bir dosta, ne bir sevdaya dökülebiliyorlar,
Sadece içimde yankılanıyor:
“Ben şimdi derdimi anlatırken konuşmak zorunda kalırım.”
Konuşmak…
Ne zor şeymiş aslında,
Biriken acının içinden seçmek kelimeleri,
Hem ağlamayıp, hem anlatmak;
Hem ölmeden, hem yaşamak gibi bir şey.
Gözlerimde biriken her hatıra
Dilimin ucuna geldiğinde yutuyorum.
Çünkü her kelimenin içinde biraz ben var,
Biraz kırgınlık, biraz pişmanlık,
Biraz da susarak büyüyen bir adam.
Geceleri kendimle konuşuyorum bazen,
Sanki biri var karşımda — ama kimse yok.
Sadece yankım dinliyor beni,
Bir kelimenin ucunda boğuluyorum,
Bir sessizliğin ortasında yeniden doğuyorum.
Kelimeler ağırlaştı artık,
Bir cümle kurmak, bir yara açmak gibi.
Her “iyiyim” dediğimde biraz daha eksiliyorum,
Biraz daha kopuyorum içimden,
Biraz daha uzaklaşıyorum kendimden.
Yalnızlık mı bu, yoksa susmanın bedeli mi?
Bilmiyorum…
Ama her sustuğumda bir parçam toprağa düşüyor,
Her nefesimde bir sızı kalıyor geriye,
Her sabah biraz daha eksik uyanıyorum hayata.
Bazen bir insanın tek ihtiyacı anlatmaktır,
Bağırmak değil…
Sadece dinlenmek,
Yargısız, sessiz, içten bir kulakla.
Ama herkes kendi sesinde kaybolmuş,
Kimse kimseyi duymuyor artık.
Ve ben…
Yine o eski yerimdeyim,
Bir kahvenin dumanında kaybolmuş,
Bir şarkının sözünde kalmış,
Bir hatıranın sessizliğinde boğulmuş halde.
Belki bir gün konuşurum,
Belki bir gün biri anlar beni…
Ama o gün gelene kadar,
Her şeyimi içimde biriktireceğim,
Ve sadece susarak yaşayacağım.
Çünkü…
Ben artık anlatmaktan korkmuyorum,
Yanlış anlaşılmaktan korkuyorum.
Yine de bu gece, tüm korkularıma rağmen,
Yalvarıyorum sessizliğime:
Ben sadece konuşmak istiyorum.
5.0
100% (2)