0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
79
Okunma
Bu bir ruya olmalıydı
Bıldırcın eti kudret helvası indi gökten
Çiçekler suyu boşalttı çatlamış dudaklara
Minnettardi gökten indirene
Elini açtı gök yarıldı içeri düşürdü imanı
Yükseldi arzuları arsa yukseldi kafası
Neredeyse kalmamıştı yeryüzünde siması
Süretlere içe geçmiş siretler sahlanmakta
Bir tebessüme bir merhamete bir inanca odaklı erkek kadın ve çocuklar
Bir merhabaya hasret
Eller inmedi aşağıya
Mutluluk sahnesi hüzün sahnesine donustu bir an
Açgözlü akbabalar inmişti şehir sahnesine
Nefsin gözü kördür bu ne cahiliye
Yuttu masumun lokmasını helal diyerek
Hak hukuk bilmeden haddini geçerek
Girdi mazlumun sevincinin içine ederek
Dehşeti seven zalimiyet
Bir an durdu içinde avuttugu rüzgar
Çöllerin iniltisi tirmaladi kulağını
Deniz gozlusu çıktı çakıl taşlarının sırtında
Dagin yamacindan duydu içindeki öfkelerini
Susarak kırarak dudaklarını ısırarak
Haketmedim ama bunu diyerek
Damla damla içinden akıtarak gemileri
Susturarak içindekileri
Biraz daha yeniden deniyerek adımlarını
Golgelerden geçerek tanımsızligin
Ölmek hergun zaten diyerek
Tarifsiz acılardan yudumlayarak biraz daha biraz daha ve dahası
Kalmamak adına bir daha
Kurtuluş reçeteleri yazarak
Sabırla dirayetle yalnızlığıni içeri çekerek
Gitti
5.0
100% (1)