3
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
97
Okunma
Ben insanım.
Ve zaman denen o görünmez nehirden,
Avuçlarımda su taşımaya çalışan nafile yolcu.
Doğdum, ve o an başladı geri sayım, sessiz ve acımasız.
Koşuyorum. Her sabah aceleyle, her gece telaşla,
Sanki yetecekmiş gibi yarına bıraktığım işler.
Oysa biliyorum, her bir saniye,
Ömrümden düşülen, geri alınmaz bir makbuz.
Ben biriktirirken, o tüketiyor.
Bir mirasçı gibi elimde tuttuğum anıları;
Güneşli bir öğleden sonrayı, bir dostun gülüşünü,
Onları mühürlemeye çalışıyorum bilincimin derinlerine,
Fani olana karşı, kalıcı bir kale inşa etme çabasıyla.
Benim gölgem uzar, sonra kısalır,
Mevsimler değişir, aynadaki yüzüm kırışır.
Ve o zaman anlarım: Ben bir devinimim, bir dönüşüm.
Dünün bilgeliği, bugünün şaşkınlığıyla çarpışır.
Faniyim ben.
Bir rüzgâr eser, eser ve yok olurum.
Toprak beni çağırır, unutulmuşluğun o geniş ve sessiz yatağı.
Ve korkarım bu hiçlikten,
Arkada bıraktığım hikâyenin fısıltısından başka bir şey kalmayacak olmasından.
Ama tam bu fani oluşun kalbinde,
Bir isyan filizlenir bende.
Hayır! Ben sadece geçip giden bir gölge değilim.
Ben etki bırakanım.
Ben yazdığım şiir, diktiğim ağaç,
Öğrettiğim ders, verdiğim sevgi.
Ben, kendimden büyük bir şeye bağlanma arzusu.
Bir yıldız tozu olsam da, bir an parlayıp sönen,
O kısa parlayışta evrene anlam katan benim.
Ben insanım.
Zamanın hükmüne boyun eğen,
Ama aynı zamanda ona meydan okuyan.
Bitişi bilerek yaşayan,
Ve tam da bu yüzden, her anı değerli kılan.
Çünkü bilirim; elimde kalan tek gerçek,
Şimdi ve burada ne yaptığım.
Ben bir kelebeğin ömrü kadar kısa,
Ama bir dağın hatırası kadar derinim.
kalemdaşlardan
Evet, sen insansın.
Avuçların suyla doluyor,
parmak aralarından sızıyor zaman;
damla damla, sessiz bir ihanet gibi.
Her damla bir isim bırakıyor geride:
dün dediğin çocuk,
yarın diye sakladığın adam.
Koşuyorsun.
Ayakkabılarında çamur,
göğsünde bir kuş çarpıyor kafesine.
Yetişmek istediğin yer
aslında çoktan geçtiğin yerin ta kendisi.
Efsuni Kalem
5.0
100% (5)