0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
23
Okunma
Nihal’e Bir İlham Risalesi
Ey gaflet içinde kalan gönül,
Her an beni kendine hayran kılan Nihal’imin varlığıdır.
Bil ki, o varoluşun ışığında kendine yetme hâlim
Bir gün beni, aşkın en derin hâlinde öldürecek.
Güçsüzlüğümden ötürü hâlimi saklayan dostum,
Bu isteksiz feryadım Nihal’imin kalbine ulaşır,
Ve onu rahmetle sarar.
Çünkü o bilir ki, aşk feryadı yalnızca zalimce bir haykırış değil,
Ruhun suskunluğuna dokunan bir sevda çağrısıdır.
Eğer aşk ateşim gizlenirse neye yarar?
Nihal’imin aklı, o ateşi görür;
Kan içinde olsam bile,
O feryadın özünü, gönül aynasında yansıtır.
Ben zevk ehli dudak ve sarhoş göz sahibiyim,
Ama Nihal’imin bakışı, bana içkinin ötesinde bir şarap sunar.
Şâkîye (şarap sunan) sanma ki beni harap eden içkiyi o verdi;
Asıl harap eden, o bakıştaki aşkın büyüsüdür.
Sevda dostlar, Nihal’imin varlığı aşk hâlimden beni benden aldı,
Ve böylece kusurumun manasını unutturdu.
Eğer kusurumu görseniz, dünyada umursamazsınız beni;
Çünkü Nihal, kusurumu aşkın özüyle örter.
Zühd ve ibadet yolunu terk edip mihrâbın köşesine çekilmişken,
O siyah gözlü nergis — Nihal —
Beni hâlimden bırakmadı;
Ve varoluşun sır kapısını araladı.
Ey Dünya Yükünün Hamalı, ey gönül sultanı,
Ben Nihal’ime gönlümü bağladım;
Ve nihayet aşkın zinciriyle bağlı bir kul oldum.
O zincir, beni deli eden aşkın en kutsal boynuzudur.