0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
39
Okunma
Bir gün diyeceksin ki…
O yalnızdı, kimsesi yoktu…
Tek başınaydı ama kalabalıklardan daha gerçekti.
Kızardı çünkü kalbinde sevda vardı,
kıskanırdı çünkü değer verirdi.
Bağırırdı belki ama her kelimesinde ben vardım.
Ben bilmedim o hâllerin arkasındaki sevgiyi…
Ben sandım ki o gider,
oysa o sadece içinden yorgunluğu seçti.
Ben sustum, o yandı.
Ben uzaklaştım, o sabretti.
Kırdım, o toparladı;
parçaladım, o yine sevdi.
Kimse bilmedi onun gözyaşını,
kimse duymadı içinin fırtınasını.
Ben başka kollarda teselli ararken,
o benim yokluğumda kendini kaybetti.
Bir gün diyeceksin ki,
“En çok o seviyordu beni,
en çok o sahip çıkardı,
en çok o beklerdi sabahlara kadar…”
Ama işte o gün, o kadın gitmiş olacak.
Kalbinde adıma yer kalmamış,
gözlerinde artık ışığım sönmüş olacak.
Oysa ben, o kadının dualarında bile vardım.
Adımı silerken bile titrerdi elleri.
Beni unutmamak için değil,
kendini unutmasın diye gitmişti.
Şimdi anlıyorum,
bazı insanlar gitmezmiş aslında,
biz kıymet bilmediğimiz için uzaklaşırmışız.
Ve bir gün gelir,
bütün pişmanlıklar bir ismin etrafında büyürmüş…
O isim, o yalnız kadının adı olurmuş.
Bir gün anlayacaksın…
Ben sustuğum her gecede bin kez öldüm aslında.
Sen bir kelimeyle dünyamı karartırken,
ben bir gülüşünle yeniden doğuyordum.
Benim sevgim sessizdi, gösterişsizdi,
ama yemin ederim, senin için her şeyi göze alırdım.
Ben seni sahiplenmedim, sana sığındım.
Sen kaçarken ben bekledim,
sen unuturken ben ezberledim her anını.
Sesin kulaklarımda yankı oldu,
gözlerin ömrümün karanlığında tek ışık kaldı.
Sen benden gittin ama ben hep senin kaldım.
Bir yanım hâlâ seni arıyor her köşe başında,
bir yanım senden kalan boşlukta nefes alıyor zorla.
Geceleri uyumuyorum artık,
çünkü rüyalar bile seni görünce üzülüyor bana.
Senin için yandım, senin için sustum,
ama en çok senin için bittim.
Kendimi kaybettim, gururumu yaktım,
bir gülüşüne bile dünyayı hiçe saydım.
Ve şimdi anlıyorum,
bazı sevgiler sessiz bir ceza gibiymiş —
görünmez ama içten içe yakarmış.
Bir gün diyeceksin ki…
O kız vardı ya…
Hani inatçıydı, dik başlıydı,
ama delicesine seviyordu beni.
İşte o,
bir daha kimseyi benim gibi sevemeyeceksin diye giden kadındı.
Artık geç…
Ben seni beklediğim yolları çoktan unuttum,
o yollar şimdi sessizliğin yankısı gibi.
Adını anmak bile ağır geliyor artık.
Bir zamanlar seninle atan kalbim,
şimdi adını duyunca bile daralıyor.
Ben seni sevdiğim için yara aldım,
sen beni sevmediğin için özgür kaldın.
Ama unutma;
her özgürlüğün bir bedeli vardır,
ve sen o bedeli, benim yokluğumla ödeyeceksin.
Bir gün aynaya baktığında,
gözlerindeki o boşluğu tanıyacaksın.
O boşluk, benim gitmeden önce bıraktığım yer olacak.
Ben seni kalbimle sildim,
çünkü adını anmak bile artık yakıyor.
Sen bende bitmedin,
ben sende tükendim.
Ve artık hiçbir dua seni bana geri getirmeyecek.
Çünkü ben, seni affetmeden unuttum.