0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
36
Okunma
İnsanın içindeki en saf şeyi alırlar bazen…
Bir bakmışsın, kalbini değil; inancını, umudunu, güvenini çalmışlar.
Öyle sinsice, öyle sessizce yaparlar ki bunu…
Sen hâlâ sevmenin bir günah olmadığını sanırsın,
Oysa onlar, senin sevginden bile intikam almıştır.
Ben artık kimseye kanmıyorum.
İçimi yakarak, gecemi karartarak giden kim varsa,
adını bile anmıyorum ama bedelini zamanı fısıldasın istiyorum.
Çünkü bazı yaralar dua değil, adalet ister.
Ve ben, bana zulmedenlerin huzur bulmasına razı değilim.
Kim birini sebepsiz yere kırdıysa,
kim bir kalbi bile isteye paramparça ettiyse,
gün gelir, kendi aynasında o parçaları toplar.
Umut çalanlar, bir gün kendi karanlıklarında boğulur.
Ve ben o gün geldiğinde sadece sessizce bakarım…
“İşte” derim, “masumiyetin bedeli şimdi ödeniyor.”
Bir zamanlar kalbimle baktım herkese…
Temizdim, saf, iyi niyetliydim — sanmıştım ki herkes öyle.
Ama meğer insan en çok sevdiğinden darbe alıyormuş,
en güvendiği yerden vuruluyormuş…
Ve bir kere yandın mı, artık hiçbir sıcaklık aynı gelmiyormuş.
Ben artık kimsenin gözündeki yalana kanmıyorum.
Bir tebessümün ardında gizlenen zehri,
bir “iyiyim” sözünün içindeki kötülüğü biliyorum.
Kalbimi yaktılar ama ben yanışımdan güç aldım.
Artık kimsenin vicdanına sığınacak kadar saf değilim.
Ben adalet istemiyorum artık…
Zamanın sessizce herkese hesabını sormasına razıyım.
Çünkü kaderin unuttuğu hiçbir acı yok,
ve hayat kimin neyi hak ettiğini herkesten iyi biliyor.
O yüzden ben sadece susuyorum…
Ama suskunluğum dua değil, hesap gibi ağır.
Gözlerimdeki hüzün, bedel gibi derin.
Kim beni yarı yolda bıraktıysa,
bir gün aynı yolda kendiyle yüzleşsin istiyorum.
Bir gün gelir, herkes yaptığının karşısına dikilir.
Kimse sanmasın ki yanına kâr kalır bu acılar…
Ben yanarken, gökyüzü bile sessizdi —
şimdi o sessizlik onların üstüne çöksün istiyorum.
Ben unutmadım… çünkü o acıyla yeniden doğdum.
Ve artık biliyorum:
Kimi kalp kırdıysa, o kalbin bedelini kendi gecesinde öder.
Benim adaletim zaman, intikamım sessizliktir.
Ve o sessizlik bir gün, onların yüreğinde yankılanacak kadar ağırdır.
Zaman konuşacak… Ben değil.