2
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
140
Okunma

🔥
Olanla olacak olanın savaşında kaldık!
Ne tam göğüs gerdik, ne de pes ettik…
Hep istedik, hiç başaramadık,
Yakıp yıktık kendi içimizi…
Biz; HEP diye başlayan duaların,
HİÇ’le biten lanetli hikâyesiyiz!
Tutmadık sözleri, sustuk en keskin yerinde,
Her yarayı gururla kanattık bile bile…
Dokunsak kıracağız, konuşsak yıkacağız,
Seçtiğimiz yol buydu işte:
Ne tam ben olduk, ne de biz!
Kendi ateşimize attık kendimizi!
Bir yanımız “hep benim” diye haykırırken,
Diğer yanımız “bırak gitsin” diye kaçtı korkakça!
Sevdik ama sahip çıkamadık,
Tutamadık o lanetli dengede kaderi.
Biz cesaretten değil,
Suskunluktan öldük aslında!
Kapanmayan geceler gördü bu kalp,
Göz göre göre gömdük umutları.
Kırıldık, sustuk, kanadık, direndik,
Gurur dedik; sevdanın üstüne basa basa!
Ne mutlu olduk ne tamam,
Sadece battık derin yaralara!
Ve şimdi… ne geçmiş var elimizde,
Ne de gurura değen bir gelecek!
Hep dediklerimiz boğazımıza düğüm,
Hiç dediklerimiz mezar taşı gibi duruyor.
Adımız kaldı sadece,
Ve küle dönmüş bir hikâyemiz…
Anladım artık:
Bizden asla “hep” olmazmış,
Biz hep “hiç”te çürümeye yazılmışız!
Ateş olup yaktık, söz olup sustuk,
Göz olup görmedik bile…
Ve sonunda HEP dediklerimizi,
HİÇ’e biz gömdük kendi elimizle!
@NURAL BEKTAŞLI
5.0
100% (5)