Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
birincikadükşahıs
birincikadükşahıs

Anakronik Bir Şahsiyetin Anıları

Yorum

Anakronik Bir Şahsiyetin Anıları

( 12 kişi )

4

Yorum

24

Beğeni

5,0

Puan

313

Okunma

Anakronik Bir Şahsiyetin Anıları




hiç unutmam
geçen gün müydü
önceki ay mı ne
sokak kedilerinden duydumdu
bir de avaz avaz haykırıyordu
isimlerini bilmediğim
hakim yakalı
haki renkli kirli gömlekleriyle
çelimsiz muavinler


yakın bir geçmişte
yani insanlık tarihinin
henüz adı konulmamış
yani henüz tarih kitaplarıyla haşır neşir olmamış miladında
ve devletimizin sınır ötesinde
yeni bir imparatorluk kurulmuş
teypten milli marşlar eşliğinde
hınca hınç bedava yolcu taşırmış otobüsler
otobüsler mi bedava
yolcular mı bilinmezmiş


aradan birkaç ay mı
birkaç yıl mı geçmiş ne
terminaldeyim işte o gün yine
yazıyorrr
yazıyorrr
diye bağırıyordu
çıplak ayaklarıyla
öteye beriye koşturup
gazete satan çocuklar
yeni kurulmuş o meşhur imparatorlukta
yeni kurulmuş bir isyan çıkmış
tanınmadık bir münafık kertenkele öldürmüş imparatoru
üç tas has hoşafına
bir çimdik güzelavrat otu
iki dirhem baldıran zehri
üç tutam zencefil koymuşlar
oracıkta böğüre böğüre ölmüş zavallı imparator
bir güzel yatırmışlar yanına
her şeyi gören çeşnicibaşının başını da


devşirilmiş derviş kaplumbağalar taşımış
devrik imparatorun tabutunu
ve tüm mal varlığına kargalar konmuş


yeni kral artık
yalnızca kuşlarmış


bütün ahali endişeliymiş
bütün sokaklar gergin
ellerinde birer duble molotof kokteyli
ve dahi bütün son ütücüler tedirgin
hal
bu
ki
gömseler toprağa
yeni imparatora olan kinlerini
yeşerirmiş yeminle yedi veren gün sonra
ki yağmur mevsimi de kapıda



ellerinde sapan
gözlerinde kan
bütün sansarlar konuşlanmış sınırlara



bütün kötü haberler gibi
çabuk yayılmış darbe-i vak’a
teyakkuza geçmiş bütün komşu ülkeler
İkinci bir emre kadar
bütün bulutlar yasaklanmış kuşlara


ve duyduk ki
eskisinden yeni imparatorlukta
ikinci bir emre kadar
karartılmış bütün yıldızlar


mef’ûlü mefâîlün feûlün
mef’ûlü fâilâtün
diye methiyeler yazmış
led ışıklı tabelalara
meşhur şair gırcırlı tavşanlar



biri söylese inanmazdım ama
gözlerimle gördüm gazetede
bir fiil şahidim yani
pankart aşmış
imparator öldü yaşasın yeni kral
diye porsuklar


bir kavim yok olmuş yani
bir kavim doğuyor zannımca
yalnızca kuşlarmış artık kral
ekmekten hafif
ve dahi ölüm kadar ağırca
 


duyduk ki
yeniyken eskiyen ülkede herkes huzursuz
bütün atlar huysuz
bütün kuşlar mızmız
bütün fırıncılar umutsuzmuş



ay bastı mı geceyi
bıçaklar çıkıyormuş
çulha kuşlarının
cepkenlerinin ceplerinden


çizgili üniformalı bekçi zebralar
düdüklerini öttürüyormuş
bastırırcasına geceyi


baskınlar gazete baskılarında manşet
meskun mahalde sekiz kişi tutuklanmış
suç aleti baltaların arkasında boynu bükük duruyor
siyah beyaz fotoğraf üstüne sürmanşetteymiş
elleri kelepçeli meczup oduncular


duyduk ki
sincaplar cirit atıyormuş
ellerinde cop bellerinde tabanca


ve duyduk ki hükmediyormuş
gagalarında pimi çekilmiş
patlamaya hazır pıt pıt mısırlı
kanatları apoletli baykuşlar


sincaplar ve zebraları topla
şair tavşanları ve anarşist porsukları da ekle
sansarlar ve katil kertenkelelerle
azmettirici kargalarla kuşları da dahil et hesaba
devşirilmiş derviş kaplumbağaları da unutma
ben diyeyim beş on
sen de yüz milyon


ölü kuşlar cabası


oysa ne çok severim
güneş etkisi yapar bende
kuş sesleri
iliklerime kadar işler
sırf bu yüzden beklerdim
baharın gelmesini
 

en sonra duyduk ki
teypten marşlar eşliğinde
hınca hınç bedava gidenler
kaçak yolcu olup dönmüşler
gittikleri gibi bedava


ben hala terminalde
kediler ve çelimsiz muavinlerleyim
adın ne bakayım senin diye sordum birine
miyavmış
öyle dedi
ne mübarek
ne beynelmilel kelimeymiş şu miyav
demek ki usul usul söyleyince isim
hırsla söylenince tamlama


dedim ki
Yeni dostum miyava
sonunda bunu da gördük bak
sonunda intikamını aldı kuşlar
sonunda insanlar ödedi doğaya ihanetin bedelini
umarım buralara sıçramaz isyan
gerçi sen seversin kuşları
aman ha
sakın yanımdan ayrılma
 

aya baktım öylesine
ışıklarını yeni yakmış
bana bakıyor kocaman tek gözüyle
sırtımda ıslak kirli
üç günlük turunç rengi bir mintan
sakallarım ele avuca gelmiş
ellerim soğuk terli ve titrek
mintanımın cebinde patiskadan bir mendil
ayaklarım kıçına şaplak yemiş tay gibi
sürekli aşağı yukarı sallanıyor
sağ gözümde hafiften bir seğirme
isyan ha geldi ha gelecek bizim memlekete
aya baktım öylesine
hala duruyor bıraktığım yerde


madem ki buradayız bu gece de
madem ki tarih yeni haberlere gebe
bize de şerh düşmek düşmüş geleceğe
belli ki hayat böyle gelmiş
böyle sürüp gidecek
ve bir yere de gitmeyecek hala yerinde ay
seyredip duruyor bizi kocaman tek gözüyle
iyisi mi
taze sıkılmış portakal suyu lütfen
bir de hallice
iki somun sıcak ekmek
ikiyüzlü elli gram beyaz peynir
yüz otuz gram siyah zeytin
kedilere süt
muavinlere çay


madem ki bu gece
ve bir süre buradayız
belli ki bir yere de gitmeyecek
yerinde duracak ay
benden olsun bu sefer
zeytin peynir
sütler ve çay
 

...


Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (12)

5.0

100% (12)

Anakronik bir şahsiyetin anıları Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Anakronik bir şahsiyetin anıları şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Anakronik Bir Şahsiyetin Anıları şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ŞuLeCannn
ŞuLeCannn, @sulecannn
21.10.2025 10:00:33
5 puan verdi
Şair hem değişimi özlemiş hem de her şeyin yerli yerindeliğini kabullenmiş gibi geldi bana şiirin bütününde. Ay benim için yazgı oldu bu şiirde. Ülkelerin, coğrafyanın vs. Değişim kaçınılmaz ama vakti gelmemiş olabilir. Şiir gerekli çağrıyı yapmış.

Ben de burada yeniyim. İnsanlar tanımadan bile engel koyabilyor burada. Bana da yapıldı. Hem de çok yeniyken. Sonra açıp bir bakıyorlar geri engel koyuyorlar. Takip gönderip, şiir beğenip hem de.

Burası da ormanın ayrı bir yüzü. Saklambaç oynamayı seven klinik vakalar var. Burası bize insanları gözlemleme imkanı sunuyor. Bu arada isim olarak ne diyeceğiz size?

Şiir farklıydı, yeni şeyler denemek güzel. Gule arkadasim severim. Engel kısmını yorumda okudum o yüzden yazdım. Vaktim oldukça takipteyim. Sizi edebiyatladan tanıyorum bence.Selamlar. Kimseye bakmayın, yeni şeyler denemek iyidir. Bizler de sonsuz yeniler döneminin şairleri olalım böylece. 🌾✍🏻👏🏻✋🏻
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
21.10.2025 09:16:00
5 puan verdi
bir çimdik güzelavrat otu
iki dirhem baldıran zehri
üç tutam zencefil koymuşlar
oracıkta böğüre böğüre ölmüş zavallı imparator
bir güzel yatırmışlar yanına
her şeyi gören çeşnicibaşının başını da

işin özü sözü
kıssadan hissesi
tebrikler kardeşşşşşş
saygılarımla
Highrock
Highrock, @highrock
20.10.2025 23:33:56
Yarısına kadar yakın tarihimizin özeti gibi dedim.
Sonra doğa ve insan
Sonra kuşlar, sincaplar, kediler derken bilumum mahlukat sahaya indi.

Bende hepsini çok severim.
Hangisini sevsem acaba derken
Şiiri unuttum iyimi.

Ha unutmadan zeytin neden yüz otuz gram



Gule
Gule, @gule
20.10.2025 22:43:34
Bu anıyı yazı dilinde yazsaydınız, ki ortalara kadar zaten o ayardaydı, daha derli toplu, daha yerine otururdu cümleler.

Bu şekilde biraz dağınık, bunun üstüne bir de kendi dalgınlığımı ekledim, sonuç "ben ne okudum, ne anladım şimdi?" gibi tuhaf bi durum oldu:)

Üzülmeyeceğinizi ve kafanıza çok da takmayacağınızı düşünüyorum. Çünkü az önce bir arkadaş da bana aynı şeyi söylemişti, sonra ben o arkadaşa çok daha karmaşık cevap verdim ve işler iyice karıştı, ortalık arap saçına döndü. Ben özür dileyip sıvıştım işin içinden, yani kaçak dövüştüm, suçumu mertçe itiraf ettim:)

Benim şimdi burda yapacağım şey de yine deminki gibi biraz kıvırtıp, biraz da 'uykum var yarın bi daha okuyayım' diye bahane ederek, hem kendimi aklamak, hem de sizi umutlandırmak olacak:)

Yok yok.. bu şiir gerçekten de öyle bi okumayla geçiştirilecek iş değil...

Yarın...yarın daha net oturur taşlar yerine diye düşünüyorum.

Saygılarımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL