2
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
352
Okunma
Sitemim sana değil, kendime…
Bir yerlerde okumuştum:
“Bir ‘Nasılsın’ lafına hüngür hüngür ağlayacaktım.
İyi ki sormadın,” diyordu.
Ah, keşke…
Keşke sorsaydın da çocuk gibi
içimi çeke çeke omuzunda ağlayabilseydim.
Belki bir an için şu koca dünyada yalnız olmadığımı hissederdim.
Kalbimin yükünü
seninle paylaşabilseydim,
yüreğim bir nebze hafiflerdi.
Bazen kendime bile ağır gelmişken,
ve artık susmaktan yorulmuşken,
bu sana sessiz bir sitem,
çünkü solumu eksik bıraktın.
Zaman geçti.
Kelimelerle kurduğum köprüler yıkıldı
birer birer;
beyhude bir gam kaldı ardından
ama yine de dönüp bakıyorum ardıma işte.
Belki bir harf kalmıştır bir yerlerde
seninle aramda asılı kalan.
Şimdi bir harf eksik her cümlede,
sanki senin sesin düşmüş satır aralarına.
Belki sen de bir gün
okuduğun bir cümlede bana rastlarsın.
O vakit,
ne sen konuşursun, ne ben susarım;
sadece tamamlanırız sessizce.
Hâlâ kalbim usulca adını fısıldıyor,
Belleğimde sesin, kokun, nefesin…
Hiç gitmemişsin gibi taze ve canlı;
Zamana inat, hâlâ dün gibi.
Biliyor musun,
insan bazen duymadığı kelimelerin altında eziliyor.
Şimdi kelimelerin arasına saklanmış bir mektuba sığınıyorum.
Her harf her hece biraz sen.
Belki bir gün,
bir yerlerde,
yarım kalan cümlelere rastlarsın.
Ve o gün,
iste o gün,
karşılaşmasak bile,
rüzgâr taşır sana eksik kelimeleri…
Lotuss’
12.10.2025
5.0
100% (6)