1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
118
Okunma
DersimliKiz’in kaleminden bir iç döküş hikayesi
Bir kadının hikayesidir bu…
Bir zamanlar herkese koşmuş, dert dinlemiş, el uzatmış, suskunların sesi olmuş bir kadının.
Ama sıra ona geldiğinde… kimse “Ne haldesin?” dememiş.
Gözlerinin altındaki yorgunluğu kimse fark etmemiş,
gülüşlerinin ardındaki sessiz çığlıkları kimse duymamış.
O sadece “güçlü” sanılmış, çünkü hiç kimse onu ağlarken görmemişti.
Oysa geceleri, kendi içinde bin defa yıkılmıştı.
Kendini toparlayıp sabah yine “iyiyim” diyebilmek için,
yüreğindeki kırıkları kendi elleriyle toplamıştı.
Ama insanlar…
Onun ne yaşadığını değil,
sadece yaptığı hataları görmüştü.
Bir sözde sürçse, yargılanmıştı.
Bir adım yanlış atsa, “bak işte, yine o” demişlerdi.
Oysa kimse sormamıştı:
“Neden susuyorsun?”
“İçinde ne fırtınalar var?”
“Bu kadar güçlü görünmek zorunda mısın?” diye…
Ve işte o an, o kadın karar vermişti:
Artık anlatmayacaktı.
Çünkü bazı yaralar sadece sessizlikle iyileşirdi.
Ve o, kendi sessizliğinde yeniden doğmayı seçti.
Bir gün biri onu anlayacak mı bilmiyordu ama,
bir şeyi biliyordu:
Kimse sormasa da, o hâlâ içindeki iyiliği koruyordu.
Çünkü o, kalbini karartmadan acıyla yaşamayı öğrenmişti.
Sadece Hatalarımı Gördüler
Cigdem Turan DersimliKiz
Ne haldeydim, kimse sormadı,
Gözlerimde fırtınalar, dilimde sessizlik vardı.
Bir tebessüm sandılar belki yüzümdeki kırıkları,
Oysa içimde bir dağ çökmüştü, kimse duymadı.
Bir tek “Nasılsın?” deselerdi,
Belki dökülürdü içimdeki karanlık biraz,
Ama sustular… ben de sustum,
Çünkü bazen sessizlik, en yüksek çığlıktır aslında.
Yargıladılar, bilmeden hikâyemi,
Sadece hatalarımı gördüler.
Oysa ben, o hataların arasında
Ayakta kalmaya çalışan bir kalptim.
Bir gün anlayacaklar belki,
Kırılmış bir yürek nasıl sabreder diye,
Ama o gün ben çoktan gitmiş olacağım,
Ve sadece rüzgâr fısıldayacak adımı
5.0
100% (3)