2
Yorum
14
Beğeni
4,3
Puan
207
Okunma
Rüzgârlar, tenimde yakıcı bir alev gibi,
Gecelerin yüreği dökülür kanım gibi.
Yollarım sustu, menziller uykuya çekildi
Ben bekliyorum... gel diye yazılmış gibi.
Bir ay doğsa dağlara, gümüşten ince,
Bir iz bıraksan toprağa, Aysel deyince.
Belki bir şiir olur adın, belki de bir nida,
Her şeyden önce gelen o sessiz bilince.
Aysel, içimde solmayan kasımpatı gibi,
Geçmeyen bir sancı, susan bir söz gibi.
Gelmeyeceksen bile kal bir dua gibi,
Yüreğimin tam ortasına seslenen şiir gibi.
Gözüm, yıldız arar gökyüzünle örülmüş,
Bir çığlıkla sustum, saçlarına bürünmüş.
Kalbim, ismini gecenin duvarına yazar
Ezgili bir türküdür, Maraş’tan esen rüzgar
Aysel, bir gülüş ol, kırılmış yüzümde,
Bir sıcaklık bırak bu soğuk sözümde.
Gelmeyeceksen bile gelmiş gibi kal,
Bir özlem uyanır, her sustuğum gündüzde.
Bir gün çıkar gibi olur adın yüreğimden,
Sonra düşersin yine en duygulu dilimden.
Ne unutur kalbim seni, ne de vazgeçer,
İkimiz de söyleriz kendi türkülerimizden.
Aysel, içimde solmayan kasımpatı gibi,
Geçmeyen bir sancı, susan bir söz gibi.
Gelmeyeceksen bile kal bir dua gibi,
Yüreğimin tam ortasına seslenen şiir gibi.
5.0
83% (5)
1.0
17% (1)