4
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
318
Okunma
Gün doğar da hemen kararır gece,
Şafaktan yıldızlara döner bir bilmece.
Kararsız kalır zihinler sisler içinde;
Sis bulutunda parlayan o rahmet, sendin öğretmenim.
Fatih durdu surların önünde çaresiz,
Çırpınır Marmara dalgalarıyla sessiz.
Karadan yürür mü gemiler nefessiz?
Akıl almaz o akıl, sendin öğretmenim.
Ne tarih yazardı ne hilafeti Yavuz;
Çölün kumunda kalmıştı yapayalnız.
İndi atından o gece Necid’de kararsız;
Önünde yürüyen o rahmet, sendin öğretmenim.
Kudüs’ün kapısı açıldı bir gece,
Bir Selahaddin dikildi zulmün gölgesine.
Değil kılıç, fetihler yazdı bu keskin hece;
Aksa’yı kuşatan o iman, sendin öğretmenim.
Bir söz söylerdi, dağlar erirdi içten içe;
Bir gönül arardı baharı akıllar dirilince.
Sevgi kelamıyla ilim birleşince
Dilleri gül açan o Yunus, sendin öğretmenim.
Nefsi yenip çıktığı derin çetinde,
Bir ışık dolaştı Horasan ilinde.
İnsanı insan kılan o engin dilde;
Hak yolunu gösteren Hacı Bektaş, sendin öğretmenim.
Semah’ta dönerken aşkın izinde,
Bir sır çözülürdü gönlün sesinde.
Kapılar kilit, gönül arayış içinde;
Benliği aşmayı öğreten Mevlana, sendin öğretmenim.
Nice çağlar açıldı bir kalbin izinde,
Nice sırlar çözüldü senin ders aleminde.
Tarihi başlatan o büyük ses içinde;
Fidanlara nefes veren o soluk, sendin öğretmenim.
Bir çığ düşse de sarsılmaz nurun elde;
Bir âlem dirilir bıraktığın ilimde.
Sen yürüyünce söner zulmün ateşleri de;
Ümmetin hakikat ışığı, sensin öğretmenim.
5.0
100% (11)