5
Yorum
14
Beğeni
4,8
Puan
240
Okunma
Yine gece, yine ben, sessiz istasyondayım;
Giden her vagonda bir ömrü aramadayım.
Bir ses duyulur: “Dön!” der, çaresiz araftayım;
Son karar, bırakta taşısın beni, kara tren.
Bir sis dumanı sarar, hatıra yüklü rayı;
Bir çocuk el sallar, unutur an be an ayı.
Geçmiş geçmez, içimde deşer aynı yarayı;
Kara göz, kara fırtına, götürür kara tren.
Bir sis çöker raylara, gece uzar adımla;
Bir yıldız düşer de erir kara dumanıyla.
Bir yüz gelir akla, silinir zihin zamanla;
Gökten yüzümü karalar,asi bir kara tren.
Yağmur iner gökten, sanki rahmet, sanki bir kan;
Her damlada kara bir yüz, bir umut, bir ferman.
Gecenin içinden geçer bin feryat, bin zaman;
Hepsini tek tek unutturur geçer kara tren.
Bir mendil savrulur, düşer ray aralarına;
Bir sevda gömülür o kara duraklarına.
Adım kalır, sesim çarpar demir duvarına;
Benimle ağlar, benimle de çağlar kara tren.
Yorgun kömürler kokar, demir soğur elimde;
Dualar tutuşur solgunca nefeslerimde.
Gidişin tek yönü yok, varış bilinmezimde;
Kaderimi çizer parça parça bir kara tren.
Bir mezar sessizdir, sensiz şehir uykudadır;
Raydan bir inilti, ruhumun dudaklarıdır.
Bir ezan yükselir, sabahın sadalarıdır;
Beni çağırır, beni uğurlar o kara tren.
Rüyamda bir istasyon; kapısı pak bembeyaz;
İçinde gülleri kokar, göğünde ay biraz.
Bir çift el uzanır, tutacak kimselerim az;
Toprak arar, yeşillere sarılır kara tren.
Sabah doğmadan dağlarıma sessizlik iner;
Yollar biter, duman dağılır, umut tükenir;
Ruhum çıkarken bedenim yerde sürüklenir;
Dualarla uğurlar, götür beni kara tren.
5.0
83% (5)
4.0
17% (1)