0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
87
Okunma
Bir Geceye Kaç Hayal Sığar
Bir geceye kaç hayal sığar,
kaç sevda susar, kaç kalp kanar?
Bir yıldız düşer omzuma,
sanki senin dokunuşunmuş gibi titrer içim.
Gözlerimde yanıp sönen binlerce kelime,
sana söyleyemediğim,
sana sakladığım,
sana kavuşamayan bütün cümlelerim.
Her bekleyişin içinde bir ömür saklıdır,
ve her hasret,
kendi içinde bir dağ kadar sessiz,
bir çöl kadar ıssızdır.
Ben o çölün ortasında,
avucumla hayalini tutmaya çalışıyorum.
Avucumdan kumlar gibi kayıp giden sensin,
ve ben,
her kum tanesinde biraz daha eksiliyorum.
Gökyüzü bazen dost olur,
bazen düşman.
Bazen seni saklar,
bazen senden haber getirir.
Ama en çok geceler kanatır içimi,
çünkü karanlığın içinde en çok sen varsın.
Gözlerimi kapadığımda yüzün
ay gibi doğar alnıma,
ama gözlerimi açtığımda
koca bir boşlukla çarpışırım.
Sessizlik dediğin şey,
aslında hayallerin sesidir.
Ne kadar derine inersen,
o kadar çoğalır fısıltılar.
Ve ben her fısıltıda senin adını duyarım,
her nefesimde sana bir yol ararım.
Ama yollar yasak,
kelimeler zincire vurulmuş,
ellerim kelepçeli,
yalnız kalbim sana özgür.
Bir gamzenin içine sığacak kadar küçük,
ama bir dağın gövdesi kadar ağır bir gözyaşı
taşır insan.
Ben o gamzeyi bir ömür saklardım,
ama sen bana hiç gülmedin.
Belki de o yüzden
bütün gülüşlerim yarım kaldı,
bütün mutluluklarım eksik doğdu.
Zaman kırıldı,
akreple yelkovan kavga etti,
geceler gündüzlere küs,
ben sana küsemem.
Her küsüşümde içimden bir şair ölür,
her susuşumda bir cümle sakatlanır.
Ama ben,
yine de kelimelerle yol bulurum sana.
Çünkü başka hiçbir yolum yok,
çünkü başka hiçbir çıkış yok.
Kaç gözyaşı saklanır bir buluta,
kaç bulut yeryüzüne yük olur?
Benim içimde sakladığım yağmur
yeryüzüne inse,
bütün şehirler sel olurdu.
Ama ben hep sustum,
hep içime yağdım,
hep içimde boğuldum.
Her gece aynı sahne:
Karanlık perdelerini indirir,
ben seni hayalimde konuk ederim.
Konuşurum, sen susarsın;
dokunurum, sen buğulanırsın;
sararım, sen gölge olursun.
Ve ben,
gölgelere sarılmanın en ağır cezasını çekerim.
Kaç yarım kalmış sarılış,
kaç boynu bükük gülüş?
Kaç yarıda kalmış cümle,
kaç suskun bakış?
Bir geceye sığar mı bütün bunlar?
Yoksa ben mi her geceyi sana sığdırmaya çalışıyorum?
Belki de senin yokluğun,
gecenin en uzun karanlığıdır.
Bir gün doğar mı içime?
Bir sabah uyanır mıyım ellerinde?
Bilmiyorum.
Bildiklerim hep eksik,
yaşadıklarım hep yarım.
Ama bilirim:
Seninle tamamlanmayan hiçbir gün,
bütün değildir.
Bir geceye kaç hayal sığar?
Kaç hasretin bekleyişinde
kaç bulut avuç avuç gözyaşı döker?
Hangi gökyüzü beni bağrına basar,
hangi sessizlikler bir hayalin sesi olur?
Hangi gamze çukuru bir avuç gözyaşını taşır?
Ve ben hangi hayalin içinde
kendime mezar bulurum?
Bilirim,
bütün geceler bana seni fısıldar,
bütün hayaller bana seni getirir.
Ve ben her gece yeniden yanarım,
her gece yeniden sorarım:
Bir geceye kaç hayal sığar?
Mehmet bildir
5.0
100% (4)