4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2271
Okunma

İkiz ruh ay ve yıldız akışında dost gülüşü aradı
Düşle umut beste gibidir
İçimde bu bestelerin fasılları söylenir
İşte şimdi damarlarımda bu iksirin alevleri dolaşıyor
Kadere gafil avlandık!
Sabır terbiyesi
Ecdat mirasım oldu
Ömrümün hazinesinde taşıdım onu
Ardı sıra baktırdılar, sarmaş dolaş,
Mutluluğun budur hatıra tablosu denecek kadar
El ele ruhlar
Uçağın merdivenlerinde durakladı genç adam
Atacağı adımın kendini götüreceği yerden korkuyordu
Kadının ısrarıyla adımladı basamakları isteksizce
Uçağın girişinde ateşten kavisler çizen bakışlar
İsraf etmeyin zekânızı
Acınacak gibimi duruyorum sizin yamacınızda?
Genç adam, kıvrık parmaklarını ısırdı
İntizara değmezsiniz farkında bile değilsiniz
Gözlerinde yıldız parıltılarının cümbüşü
Üst üste bükülmüş,kıvrık parmakları
Tırnaklarını sapladı kan içinde kadının elleri
Kadın bilirdi medet istemenin budur simgesi
Mantosunun yeniyle kuruladı
Ağızından damlayan salyaları
Bu uzvi acı ruhları baş başa bıraktı
Kendi gücünle oturttu genç adamı koltuğa
Cebinden bir çift çorap çıkardı
Hapsetti genç adamın ellerini
Mumyalanmış zavallı bedbaht ruhlar
Merhamet ibadetin hangi pınarından toplanırdı?
Durmuş bir saat gibi bütün fikri
Genç adam
Külkedisi gibi başını sürtüyordu kadının omzuna
Önce kendi boynunu kaldırdı öptürdü kadına
Sonra kadının boynunu aradı
Salyalı dudaklarıyla defalarca öptü
Gönül koyma sakın, sen benim gönüllü esirimsin
Mazlum bir tebessüm ya o bakış
Kendi kendine ibadete benzeyen
Kaside nağmesinin billur duası bakışın manası
Cehrelerin ikliminde
Ömrünün kederlerini tüm acılarını örtmüştü
Bütün kasavetini kaybetti
Bu kozmik ışınlar
Hazin bakışlar manalı tüm sözler
Güneşten nasip almayan çimler
Yol kenarında sokağa aitmiş gibi
Duruyorlardı insanlığın arasında
Daha ziyade bir kâbus
Zıt kutuplar
Hayatın olduğu yerde ve hayata dayanmak için
Güç veren bir memba gibi duruyordu
Bu kadın
Hülyalarla hayatın hangi parçasını görüyorlardı?
Sizler hayatınızdan bir kez soyunun
Sizin çaresizliğinizin her çeşidinin maneviyatına talibim
Baktılar Ne gördüler?
“Hiç"
İbret bunlar
Göre bilen için görülecek çok şey var
Unutamayacağı bir yığın iç parçaları
Hayatlarını zehirleyen bu latife hayaller
Vefayı tartamayan değişken özler
Üstünde elbise olan canlı bir hatıraya benzeyen
Bir hayat artığının ruhları bunlar
İnsanlığa mı? İnsana mı?
İtimatını yitirmiş bir bıkkınlık içinde
Nefes alacak en küçük yer bırakmayan
Bir ahtopot kollarıyla onu kucaklıyordu
Bu haller
Simdi çoktan beri unuttuğu
Bu bakışlar arasında doğduğu yıllara oturmuştu
Görkemli hayat bazen zalim ve haşin
Hiç ummadığın yerde bir yarasa
Tam adım attığın yerden fırlar
Zihnin filminde savunacak bir umut bulurdu
Kadın
Her düş bir umuttur dedi
Bulutlar arasında kıştan kalma sûkut bir üşüme
Umudun bitmesi perdenin inmesi demekti
Öylece baka kaldı uçağın buğulu penceresinde
KAYIP YALDIZ