1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
88
Okunma

Başucumdaki Boş Kağıt
Duvarları ses geçirmez
bir odadayım bu aralar.
Dili olmayan bir saat,
zamanın içinde sessizce çırpınıyor.
Uykumun altını çiziyorum
ranzanın alt katında.
Üzerimde yatan rüya,
hep başkasının sanki.
Bir dipnot gibi düşüyorum kendimden.
Kelimelerim, yüzü olmayan bir aynada boğuluyor.
Kapalı bir kapının alnına
yaslıyorum avuç içimi.
Bir akşamüstünde
kanadı kopmuş zarf gibi,
düşüyorum masanın sokaklarına.
Masadaki bıçak,
kendi sapıyla yüzleşiyor.
Kağıt kesilmekten yorulmuş.
Bir harfin kanaması başlıyor birdenbire.
Kör bir çiçek açıyor karanlığın gölgesinde.
Kökleri, yerçekiminin parmaklarında asılı.
Kendi sessizliğini kemiriyor gövdesini oyarak.
Rüzgarın kıvrıldığı tenimde,
çiçeğin soluş biçimini ezberliyorum.
Bir çocuk ağlıyor içimde.
Ayakkabısının bağcıkları
sarkıyor bulutun bileğinden.
Gece, çürük bir elma gibi
yuvarlanıyor başucumda.
Dilimin ucunda,
susmanın kabuğu soyuluyor.
Yastığım, rüyasını kaybetmiş uykuyu
tutmaya çalışıyor kollarında.
Az önce yitirdiğim sabahın
ağırlığıyla uyuyamıyorum.
07.08.2025 / 01.30
Gökçe KIZILDEMİR
5.0
100% (6)