1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
147
Okunma
Bir kadın düşün, adı DersimliKiz…
Yıllar boyunca acılarla büyümüş, yüreğinde dağların ağırlığını taşımış. Hep güçlü görünmüş, hep dimdik durmuş. Ama içinde derin yaraları var, kimseye göstermediği kanayan yerleri…
Bir gün, karşısına biri çıkıyor. Onunla konuşurken kalbi yeniden kıpırdıyor. Sanki Munzur’un suyuna düşen bir yaprak gibi, yeniden akmaya başlıyor. Ama bu mutluluğun yanında bir korku da geliyor: “Ya yine yaralanırsam? Ya yine yalnız bırakılırsam?”
O yüzden söylüyor:
“Sen bile beni ağlatıyorsun. Biz zaten yaralıyız, fazla ağırlık taşıyamayız. Eğer beni seviyorsan, sadece sözlerle değil, sorumluluk alarak sev. Çünkü ben yarım bir sevgiyi kaldıramam. Yarım bir kalbe sığmam.”
Bu sözler aslında onun en derin feryadı. Çünkü hayat ona öğretmiş: Sevmek, sadece duyguyla değil, emek ve sahiplenmeyle olur. Ve DersimliKiz, artık sahte sözlere değil, gerçek bir yürek yüküne inanmaktadır.
DersimliKiz – Yaralı Kalbin Sesi
Sen bile beni ağlatıyorsun,
Gözlerimdeki yaşı görmüyor musun?
Ağırlık bize iyi gelmez,
Biz zaten yaralıyız, kanayanız.
Kalbimde Munzur gibi derin yarık,
Her sözünde bir sızı, bir çığlık.
Seviyorsan, yarım bırakma,
Seviyorsan sorumluluk alman gerek.
Bizim yükümüz dağlardan ağır,
Yine de taşırız, yeter ki el tut.
Yaralı kalpler bir araya gelince,
Belki yeniden filizlenir umut.
5.0
100% (1)