0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
69
Okunma
Bir kapı açıldı içimde,
Kilitleri aşk çözdü usul usul.
Gözlerim değdi nurun kıyısına,
İdrak etti kalbim sonsuz ışığı.
Görmekle değil, hissetmekle oldu bu iş,
Gönül gözüyle baktım varlığa.
Her şey birer ayna,
Yansıyan kendi içim, kendi sırlarım.
Sözler sükûta teslim oldu,
Kelamdan öte, suskunluğa doğdu anlam.
Çünkü en derin bilgelik,
Sessizlikte doğar, nurda parlar.
Ey kalp, ey candan dost,
Sen ki hakikatin yoldaşısın,
Unutma, en büyük seyr ü sülûk,
İdrak ile başlar, nûr ile tamamlanır.
Bir damla nur düştü ruhuma,
Sonsuzun kıyısında yankılandı.
Her an bir vuslat, her nefes bir dua,
İşte bu, benim gerçek varoluşum.
Zaman durdu, mekân eridi,
Sadece bu an var oldu.
Ve ben bu anda buldum kendimi,
Nûr’un içinde, nûr ile bir.
Gözlerin kör olsa da görürsün,
Kalbin açıksa hissedersin her şeyi.
Çünkü nûr, sadece aydınlatmaz,
Ayrıca aydınlatanı da kucaklar.
Bu yolda yürürken unutma,
En kıymetli hazine, idraktir.
O ki, nûru arayanın yol göstericisidir,
Ve karanlıkları yıkan kılıcı.
Ben nûr ile yandım,
İdrak ile doğdum yeniden.
Ve her gün yeni bir sayfa açarım,
Kalbimin defterinde nûr’un hikâyesini.
Göklerin mavisinde bir iz aradım,
O izde buldum kendi sessizliğimi.
Rüzgârın dilinde saklıdır hakikat,
Dinledim, anladım suskunluğunun dilini.
Her yıldız bir sırdır gecede,
Ve ben o sırların yankısını duydum.
Karanlık, nurun kaynağıdır aslında,
Kendi içinde saklar sonsuz ışığı.
Gözlerimde parlayan her ışık,
Bir damla sevgiyle yıkanmıştır.
Çünkü nûr, ancak sevgiyle parlar,
Ve ancak sevgiyle hayat bulur.
Dostluğun en saf hali,
Bu nûrda saklıdır.
Çünkü nûr, yalnızca bir aydınlık değil,
En derin bağdır kalpler arasında.
Ve ben,
Bu yolda yürüyorum adımlarımla,
Her adımda biraz daha aydınlanarak,
Her nefeste biraz daha büyüyerek.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / İYÂN-I NÛRBÎN
(8 Eylül 2025)
(İdrakle süzülen nûrum,
Kalbimle yol alan sırdaşım.)