2
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
199
Okunma
Seni unuttum…
Bir gülün kuruması gibi kurudum
Karanfiller tomurcuk açarken.
Sokak lambalarının altında
adını anmadan yürümeyi öğrendim.
Bir kahve fincanında kalan telve gibi
yavaş yavaş silindin gözlerimden.
Ne zaman bir kapı çalsa rüzgar,
artık sen çıkmıyorsun içinden.
Ne zaman bir çocuk ağlasa,
senin sesini hatırlatmıyor.
Gözlerimin içinde o eski kıpırtı yok;
yorgun bir nehir gibi
denize varmadan çekiliyorum kıyıya.
Seni unuttum…
Yüzümde, ellerimde, dizlerimde
dolaşan boşlukla.
Yine de bazı geceler
bir şarkının yarısından
gözlerin düşüyor odama,
ama ben eğilip almıyorum yerden.
Çünkü unutmak bazen,
bir hatıranın kapısını çalıp
kimseyi bulamamaktır içeride.
Ve ben yıllardır
o boş odanın duvarlarına bakıyorum.
5.0
100% (9)